BODE in Turkish translation

[bəʊd]
[bəʊd]
bode
bodenin
bode
boden's
bodeyi
bode
işaret
sign
signal
mark
index
marker
indicate
cue
beacon
symbol
forefinger

Examples of using Bode in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Wilhelm von Bode, director of the Kaiser-Friedrich-Museum, initiated plans to build a new museum nearby to accommodate ancient architecture, German post-antiquity art,
Lerin başında Kaiser-Friedrich-Museum müdürü Wilhelm von Bodenin, mevcut müzenin yanına antik mimariyi, ilkçağ sonrası Alman sanatını,
Minister of Finance Ridvan Bode openly disputed Berisha's claim during a Strategic Planning Committee meeting earlier this month, expecting 2008 growth
Maliye Bakanı Rıdvan Bode bu ayın başlarında düzenlenen Stratejik Planlama Komitesi toplantısında Berişanın iddiasına açıkça karşı çıkarak,
We are interested in ranking our country, so that we can benefit from foreign loans at lower interest rates," said Finance Minister Ridvan Bode, during a meeting with Moody's experts in Tirana.
Maliye Bakanı Rıdvan Bode Moodys uzmanlarıyla Tiranda yaptığı toplantıda,'' Ülkemizin puanını artırmakla ilgileniyoruz, böylelikle dış kredilerden daha düşük faiz oranlarıyla yararlanabileceğiz.'' dedi.
A few years ago, Finance Minister Ridvan Bode declared fiscal amnesty would release around 3 to 4 billion euros,
Birkaç yıl önce Maliye Bakanı Rıdvan Bode mali affın yaklaşık 3 ila 4 milyar avroyu serbest bırakacağını ilan etmşiti.
At a joint news conference on Wednesday(13 September), Albanian Finance Minister Ridvan Bode said they agreed on GDP growth of 6% and annual inflation rate
Arnavutluk Maliye Bakanı Rıdvan Bode 13 Eylül Çarşamba günü düzenlediği ortak basın toplantısında,
Albanian Finance Minister Ridvan Bode(centre) and the head of USAID in Tirana, Harry Birnholdz,
Arnavutluk Maliye Bakanı Rıdvan Bode( ortada) ve USAID Tiranın başkanı Harry Birnholdz,
Rumour spread from those close to Arnold Bode that it was relevant for the coinage of the term that the Latin word documentum could be separated into docere(Latin for teach)
Arnold Bodeye yakın olanların söylediğine göre bu adın verilmesinde Latince documentum kelimesinin docere( Latince:“ öğretmek”) ve mens( Latince:“ zekâ”)
Ah… I assume that bodes well for the rescue?
Sanırım bu kurtarma için iyiye işaret.
I assume that bodes well for the rescue.
Sanırım bu kurtarma için iyiye işaret.
That bodes well.
Bu da iyiye işaret.
But your future as well. Not just what it bodes for the future of women in the Navy.
Sadece kadınların donanmadaki geleceğini etkileyen bir şey değil bu.
Don't you think that this bodes well?
Bunun iyiye işaret olduğunu düşünmüyor musunuz?
Bodes well for me and all the other victims.
Belirtiler benim ve tüm diğer kurbanlar için iyi.
A quiet board bodes bad news.
Boş pano kötü haber işaretidir.
This bodes well for your future.
Kaderin için iyiye alamet.
The white dragon bodes well for Albion, for you and Arthur… and for the land that you will build together.
Beyaz Ejderha; Albion, senin, Arthur ve birlikte inşa edeceğiz topraklar için iyiye işaret.
Not a time frame that bodes well for the queen, on the off chance she is still alive.
Bu zaman dilimi, kraliçe için de iyiye işaret değil tabi yaşadığı ihtimalini göze alırsak.
And for the land that you will build together. The white dragon bodes well for Albion, for you and Arthur.
Beyaz Ejderha; Albion… senin, Arthur ve… birlikte inşa edeceğiz topraklar için iyiye işaret.
also a good predictor of the future progress of the disease but are not as good as the BODE index.
hastalığın gelecek gidişatını ön görmede iyi birer kaynak olsa da BODE indeksi kadar güvenilir değildir.
So this pre-clinical study, I think, bodes hope for the kinds of things we're hoping to do in the future.
Bu ön klinik çalışma, bence, gelecekte başarmak istediğimiz türdeki umutlara işaret ediyor.
Results: 121, Time: 0.074

Top dictionary queries

English - Turkish