BYE in Turkish translation

[bai]
[bai]
görüşürüz
see you
bye
later
i will meet you
ciao
laters
hoşçakal
bye
goodbye
farewell
ciao
adios
hoşça kalın
a lovely , thick
bye
B.
görüşürüz görüşürüz
i will see you around

Examples of using Bye in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
See you in the morning.- Bye, Dad.
Sabaha görüşürüz. -hoşçakal, baba.
Did you invite everyone in my class?- Bye.
Sınıfımdaki herkesi davet ettin mi? -Görüşürüz.
I don't want to talk about it.- Bye.
Bu konuda konuşmak istemiyorum -Hoşçakal.
I have bought a present for your niece.- Bye.
Yeğenine bir hediye aldım. -Görüşürüz.
Bye.- I don't want to talk about it.
Bu konuda konuşmak istemiyorum -Hoşçakal.
Bye, babe. Thanks to Forty, I have new intel.
Forty sayesinde yeni bir bilgim var. -Görüşürüz bebeğim.
Hey, what's"wrap" mean?- Bye.
Hey,'' kaymak'' ne demek? -Hoşçakal.
Bye.- Okay. I love you both so much.
Peki. İkinizi de çok seviyorum. -Görüşürüz.
Bye. In all those years, did you ever… Bye.
Hoşçakal. Bunca yıl boyunca sen hiç… -Hoşçakal.
Okay.- Bye. I love you both so much.
Peki. İkinizi de çok seviyorum. -Görüşürüz.
Bye. In all those years, did you ever… Bye.
Bunca yıl boyunca sen hiç… -Hoşçakal. Hoşçakal.
Rafaela, do you need help?- Okay, bye.
Rafaela, yardım lazım mı? -Görüşürüz.
Hey, Patsy.- Bye.
Hey, Patsy. -Hoşçakal.
Bye. Since my purchase,
Hoşça kal. Alındığımdan beri Matilda,
Bye. back at Jase's house,
Görüşürüz. hani,
Bye. Hey, maybe there's, like, a sorority you could, like, join instead, like.
Güle güle. Hey, belki bir kız birliği vardır katılabileceğin.
Bye, honey. You know, I don't mind that every job interview he goes on he gets upset.
Güle güle. Gittiği her iş görüşmesinde kızması canımı sıkmıyor.
Bye. It's all been a terrible shock, but I know that AI would want us to carry on.
Hepsi korkunç bir şok oldu, ama Alın devam etmemizi isteyeceğini biliyorum. Hoşçakal.
One day you will… If you guys were fated to be together, then even if you are separated, Bye.
Eğer kaderiniz birlikte olmaksa… ayrılsanız bile… bir gün… Hoşça kal.
I want you to understand why I didn't tell you I was gonna die. Okay. Don, Bye.
Öleceğimi sana neden söylemediğimi Pekala. Hoşçakal. Don, anlamanı istiyorum.
Results: 23124, Time: 0.1281

Top dictionary queries

English - Turkish