Examples of using Can't it wait in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Oh, no. Can't it wait?
Onu bekletemez misin? 0h, hayır?What, now? Can't it wait?
Bekleyemez mi? Ne, şimdi mi?What, now? Can't it wait?
Ne, şimdi mi? Bekleyemez mi?Why can't it wait until tomorrow?
Neden yarına kadar bekleyemiyoruz?Why can't it wait until working hours?
Neden iş saatine kadar bekleyemiyor?Can't it wait till I'm back on duty, sir?
Tekrar işte olana kadar bekleyebilir mi efendim?Could not it wait?
Bu bekleyemez mi?No, or I wouldn't have disturbed you so late.-"Can't it wait?
Bekleyemez mi? Hayır, aksi halde sizi bu saatte rahatsız etmezdim?Can't it wait?
Bekleyemez mi yani?Can't it wait?
Biraz bekleyemez misin?Can't it wait, boy?
Bekleyemez mi, evlat?Can't it wait? Go on?
Hadi… Bekleyemez mi?Can't it wait till morning?
Sabaha kadar bekleyemez mi?- Can't it wait till after breakfast?
Kahvaltımı yapana kadar bekleyemez mi?Can't it wait for Dr. Michaelson?
Doktor Michaelsonı bekleyemez misiniz?Can't it wait until you get back?
Sen dönene kadar bekleyemiyorlar mıymış?Can't it wait till morning?
Sabaha kadar bekleyemez mi?Couldn't it wait?
Bekleseler ölürler miymiş?Can't it wait, Mildew?
Bekleyemez mi Mildew?Can't it wait, say, you know, 20 minutes?
Bekleyemez mi, mesela 20 dakika kadar?
