DANCING LESSONS in Turkish translation

['dɑːnsiŋ 'lesnz]

Examples of using Dancing lessons in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
She takes singing and dancing lessons, not to mention swimming
O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme
You know what I learned from dancing lessons?
Dans derslerinden ne öğrendim biliyor musun?
How do you think we paid for your tap dancing lessons?
Senin kucak dansı derslerini nasıl ödediğimizi sanıyorsun?
And dancing lessons. I was gonna take acting lessons..
Oyunculuk dersleri, dans dersleri alacaktım.
Put your dancing lessons to use?
Dans derslerini kullanmayı mı?
Tap dancing, she takes tap dancing lessons.
Step dansı, step dansı dersi alıyor.
Tom takes tap dancing lessons twice a week.
Tom, haftada iki kez tepinme dansı dersleri alır.
Dancing lessons?
Step dansı dersi mi?
Dancing lessons?
Dans dersleri mi?
Taking tap dancing lessons or any extra helpings.
Dans dersi almaktan ya da fazladan yardımlardan.
Dancing lessons?- What hoops?
Ne taklası? Dans dersleri mi?
Dancing lessons?- What hoops?
Dans dersleri mi? Ne taklası?
She needs dancing lessons.
Kızın bir dans dersine ihtiyacı var.
We could give her singing and dancing lessons.
Ona şarkı ve dans dersleri aldırırız.
At the age of five, Lopez began taking singing and dancing lessons.
Beş yaşındayken Lopez şan ve dans dersleri aldı.
We will give her singing and dancing lessons.
Ona şarkı ve dans dersleri aldırırız.
And started taking dancing lessons at the age of five; initially doing ballet
Beş yaşından itibaren dans dersleri almaya başlamış; başlangıçta bale yapmış,
All of the singing and dancing lessons and hours spent until late into the night practicing my Oscar acceptance speech into a mirror are just about to come home to find purchase.
Bütün şan ve dans dersleri ve ayna karşısında gecenin geç vakitlerinde saatlerce prova edilmiş Oscar ödülü kabul konuşmam hak ettiğini bulmak üzere.
Is because you were giving his grandmother dancing lessons. Remember, honey, that's why you trashed Principal Novak's house.
Büyükannesine dans dersi verirken mahvetmiştin ya. Hatırlasana, Müdür Novakın evini.
Remember, honey, that's why you trashed Principal Novak's house, is because you were giving his grandmother dancing lessons.
Büyükannesine dans dersi verirken mahvetmiştin ya. Hatırlasana, Müdür Novakın evini.
Results: 56, Time: 0.0357

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish