DECLINES in Turkish translation

[di'klainz]
[di'klainz]
reddettiğinde
refuse
decline
to deny
reject
to turn down
to dismiss
denial
refusal
disown
düştüğünde
fall
down
to go
stooping
drop
crashing
decline
fallin
düşüşler
falls
decreases
declines

Examples of using Declines in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
formally drops all charges against Swartz, and declines to pursue the case.
suçlamalardan vazgeçtiğini açıklar ve dava takibini reddeder.
as she loses her love, Murphy, and her grandfather's health declines.
büyükbabasının sağlığının bozulmasıyla hiçbir şey yapmamanın güzelliğini keşfeder.
formally drops all charges against Swartz, and declines to pursue the case.
suçlamalardan vazgeçtiđini açýklar ve dava takibini reddeder.
in which the probability of maintaining protein function declines exponentially with increasing amino acid substitutions.
artan amino asit substitusyonlarında artmayla üssel olarak olarak azalır.
To enforce a fixed price for grain. Mr Speaker, yet again this House declines to endorse a bill.
Sayın Başkan, bu Meclis, tahıl fiyatlarını sabitlemeyi… mecbur kılan yasayı onaylamayı bir kez daha reddediyor.
While I sit caged in a lodging house, twiddling my thumbs. The King declines to intervene on my behalf.
Ben bir pansiyonda hapsolmuş şekilde oturur… başparmaklarımı döndürürken, Kral benim adıma olaya dahil olmayı reddediyor.
Mr Speaker, yet again this House declines to endorse the Bill to enforce a fixed price for grain.
Sayın Başkan, bu Meclis, tahıl fiyatlarını sabitlemeyi… mecbur kılan yasayı onaylamayı bir kez daha reddediyor.
The result is that other people become more valuable alive than dead, and violence declines for selfish reasons. As Wright put it,"Among the many reasons that I think that we should not bomb the
Sonuç, diğer insanların canlıyken ölü olduklarından daha değerli olmaları ve şiddetin bencil nedenlerle azalması. Wrigthın belirttiği gibi'' Pek çok neden arasında,
the region is expected to grow a modest 1.6 percent in 2016- up slightly from 1.4 percent in 2015- but declines in both incomes and consumption will likely mitigate this modest growth.
bir artışla yüzde 1,6 gibi ılımlı bir oranda büyümesi, ancak hem gelirlerdeki hem de tüketimdeki azalmaların bu ılımlı büyümenin etkilerini ortadan kaldırması beklenmektedir.
hostage taking of reserve staff, oil and gas projects and mining, declines in biodiversity, and structural damage to buildings.
maden çalışmaları, biyoçeşitlilikte azalma, binaların verdiği hasarlar gibi çeşitli nedenlerden dolayı Tehlike Altında olarak işeretlenmiştir.
Other declines include Fresh Water-the very fabric of our existence- which is currently showing shortages for 2.8 billion people and those shortages are
Diğer inişe geçenler arasında varoluşumuzun temel yapıtaşı Temiz Su dahil hali hazırda günümüzde 2.8 milyar insan için kıtlıklar baş göstermektedir
harm-reduction measures including substitution treatment and needle and syringe programmes, although other factors, such as the declines in injecting drug use observed in several countries, may also have played an important role.
bunda bazı ülkelerde enjekte etme yoluyla uyuşturucu kullanımında gözlemlenen düşüşler gibi başka faktörler de önemli bir rol oynamış olabilir.
It's a myth Woman's a wildcat. about the female libido declining with age.
Kadınların libidosunun… yaşla beraber azalması bir efsane.
Woman's a wildcat. It's a myth about the female libido declining with age.
Kadınların libidosunun… yaşla beraber azalması bir efsane.
Woman's a wildcat. about the female libido declining with age. It's a myth.
Kadınların libidosunun… yaşla beraber azalması bir efsane.
But I'm afraid I will have to decline.
Ama maalesef geri çevirmek zorundayım.
Says declined, I don't know what that means, but.
Reddedildi diyor, ne demek pek anlamam, ama.
Copper production declined during the 18th century, and the mining company began diversifying.
Bakır üretimi 18. yüzyıl boyunca geriledi ve maden şirketi çeşitlenmeye başladı.
General cognitive decline is usually underway at that point.
Genel bilişsel zayıflama genellikle o yaşta oluşum aşamasındadır.
We do not deny the possibility of man's decline and fall.
İnsanlığın gerileme ve çökme olasılığını inkar etmiyoruz.
Results: 44, Time: 0.0797

Top dictionary queries

English - Turkish