DO FIND in Turkish translation

• bulsalar
• buluyorum
• bulur
• bulursanız
• bulduğunda
• bulsan
• bulursunuz

Examples of using Do find in English and their translations into Turkish

Even if we do find a way.
Biz bir yol bulsak bile.

Find phone. I will do find phone.
Telefonu bul.- Telefon bul deneyeceğim.

What happens if we do find Fowler?
Ne olur biz avcı bulmak ne olur?

I will do everything I can do find your dad for you.
Babanı bulmam için elimden geleni yapacağım.

I just wanna be there… if they ever do find a cure.
Ama tedavisini bulacak olurlarsa… bunu görmek isterim.

Maybe ifwe really do find something.
Eğer gerçekten bir şeyler bulabilirsem.

Although writers do find new freedom when they relocate abroad.
Buna karşın yazarlar yeni yerlere gidince özgürlüğe kavuşur.

Juries do find you more credible when you're not reeking of champagne.
Üstün başın şampanya kokmayınca jüri seni daha inandırıcı bulacaktı.

The LAPD, they put her in the database, even if they do find her, they can't make her come back home. but this officer kindly informed me that.
Ama memurlardan biri, LAPD, onu veri tabanına koydu onu bulsalar bile eve dönmesini sağlayamayacaklarını söyledi.

I don't do very much, really, but I do find good people to do things on my behalf.
Aslında pek bir şey yapmasam da benim adıma bir şeyler yapacak iyi insanlar buluyorum.

At then at the end the two guys do find this guy… and they smash his head with a rock.
Hikayenin sonunda iki adam bu adamı bulur ve kafasını bir kayayla ezer.

lying baby. And I do find you attractive.
seni gerçekten çekici buluyorum.

If you do find enough students wishing to learn music in their spare time… you have got yourself a job.
Eğer siz boş vakitlerinde müziği öğrenmek isteyen öğrencileri bulursanız… işi alırsın.

Guys do find me attractive even though I don't have raven hair and the initials"L. L.
Saçım kuzgun, baş harflerim'' L.L.'' olmasa bile erkekler beni bulur.

When you do find Jason-- if it pleases you-- I would like to conduct the interrogation.
Jasonı bulduğunda, sana da sorun olmazsa sorgulamayı ben yapmak isterim.

When rescuers do find her' Amy relaxes,
Kurtarıcılar onu bulduğunda Amy gevşiyor,

But when you do find the perfect match, When people finish the test
Kusursuz uyuşmayı bulduğunda, insanlar testi bitirip buluştuğu zaman,

That you're looking for. But even if you do find him, I'm not really sure that Mr. Jingles is gonna give you the warm and fuzzies.
Onu bulsan bile Bay Şıngırtı sana aradığın o sıcaklığı… ve samimiyeti verebilir mi emin deÄŸilim.

And even if you do find a way to live for eternity, no one in their right mind would want to spend it with you.
Aklı başında hiç kimse o zamanı seninle geçirmek istemez. Sonsuza dek yaşamanın bir yolunu bulsan da.

You know, when I do find her, we are gonna take a very long trip
Biliyor musun, onu bulduğum zaman çok uzun bir yolculuğa çıkacağız