DON'T HAVE TO EXPLAIN in Turkish translation

[dəʊnt hæv tə ik'splein]
[dəʊnt hæv tə ik'splein]
açıklama yapmana gerek yok
açıklamana gerek yok
anlatmak zorunda olmadığımı

Examples of using Don't have to explain in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I needed to let you know that… You don't have to explain.
Açıklamak zorunda değilsiniz. Bunu sana bildirmek zorundaydım..
I don't have to explain myself to you.
Sana açıklama yapmama gerek yok.
Teachers don't have to explain minuses.
Öğretmenlerin eksi puanları açıklamasına gerek yok.
No, ma'am. You don't have to explain anything.
Hayır bayan. Hiç bir şey açıklamanıza gerek yok.
They're trespassers. We don't have to explain ourselves.
Onlar izinsiz girdiler Karris, kendimizi açıklamak zorunda değiliz.
I don't have to explain myself to a child.
Açıklamak zorunda değilim. Kendimi bir çocuğa.
It means I don't have to explain myself to you, Daniel.
Sana kendimi açıklamak zorunda kalmadığın anlamına geliyor Daniel.
And I don't have to explain anything.
Ayrıca sana açıklama yapmak zorunda değilim.
You don't have to explain.
Açıklaman şart değil.
I don't have to explain myself to you, Colonel.
Size açıklama yapmak zorunda değilim Albay.
I don't have to explain that to you.
Bunu sana açıklamam şart değil.
You don't have to explain anything to me.
Açıklamak zorunda değilsin. Zorundayım çünkü seni hiç.
I don't have to explain myself to you.
Sana bir açıklama yapmak zorunda değilim.
Well, you don't have to explain anything to me.
Zorundayım çünkü seni hiç Açıklamak zorunda değilsin.
You don't have to explain.
Sen… açıklama yapmak zorunda değil.
You scum! You don't have to explain!
Açıklama yapmak zorunda değilsin! Seni pislik!
You scum! You don't have to explain!
Seni pislik! Açıklama yapmak zorunda değilsin!
You don't have to explain. But he got stuck, so he went after.
Ama onu bulamadı, o yüzden benim peşime… Açıklamana gerek yok.
I don't have to explain shit to you, Della.
Sana açıklama yapmak zorunda değilim Della.
I don't have to explain myself, least of all to you.
En azından sana. Açıklama yapmak zorunda değilim;
Results: 73, Time: 0.0538

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish