EFFICIENTLY in Turkish translation

• verimli
• verimli bir şekilde
• etkili
• etkin şekilde
• etkin bir biçimde

Examples of using Efficiently in English and their translations into Turkish

All flight records… are efficiently recorded.
Tüm uçuşlar etkin bir şekilde kaydedilir.

Efficiently and without any complaints.
Hızlı ve şikayet etmeden.

Yeah. Very efficiently hacked.
Çok etkin bir şekilde hacklenmiş. Evet.

Thanks to you. We closed this case quickly and efficiently.
Bu davayı hızlı ve etkili bir şekilde kapattık en çok da senin sayende.

We closed this case quickly and efficiently.
Bu davayı hızlı ve etkili bir şekilde kapattık en çok da senin sayende.

Efficiently done, Mr. Allen.
Etkili bir biçimde başardınız, Bay Allen.

The disease would spread faster and more efficiently than we could mobilize the vaccine.
Biz aşılamaya başlayana kadar salgın çok hızlı ve çok etkili biçimde yayılır.

Adhering to our schedule will allow us to use our time more efficiently.
Bağlı olduğumuz zaman çizelgesi, zamanımızı daha etkin kullanmamıza izin veriyor.

As a result, bandwidth can be used more efficiently.
Böylelikle cihaz daha verimli şekilde kullanılabilmektedir.

But we use our time most efficiently.
Ama biz zamanımızı en verimli şekilde kullanıyoruz.

It worked much more arduously e cultivated the land more efficiently.
Çok çalışkandılar. Tarlaları çok daha etkin bir şekilde ekip biçiyorlardı.

Karen's teams are closer, they can do it more efficiently.
Karenın ekipleri daha yakın. Bunu daha verimli şekilde halledebilirler.

It can detect grooves and lands on a slug more efficiently than any computer.
Çizikleri ve darbe izlerini herhangi bir bilgisayardan daha etkili bir şekilde tespit edebilir.

The evacuation of British children is going on smoothly and efficiently.
İngiliz çocuklarının eğitimleri düzgün ve sorunsuz şekilde devam edecek.

And here in America, cars are running cleaner and more efficiently.
Ve Amerikada arabalar daha temiz ve kullanışlı.

Look, I don't really… Function efficiently under pressure, so.
Bak, işin doğrusu baskı altında etkin çalışamıyorum, o yüzden.

American children are fattened more efficiently than any other children in the world.
Restoranımızı mı? Amerikalı çocuklar dünyadaki diğer çocuklara göre daha etkili bir şekilde şişmanlatıIıyorlar.

Pilot, the scanner seems to be working less efficiently than usual.
Pilot, tarayıcı normalden daha düşük etkinlikte çalışıyor olmalı.

four dots you could work more efficiently.
dört noktalı kâğıtlara rastlarsanız, daha etkin çalışabilirdiniz.

He says he did not work his jab efficiently in the first fight.
İlk dövüşte küçük, direkt yumruklarının verimli biçimde işe yaramadığını söylüyor.