ENTITY in Turkish translation

['entiti]
['entiti]
varlık
entity
asset
presence
creature
wealth
existence
beings
exist
taraf
way
entity
there
here
part
direction
flank
sides
parties
mevcudiyet
presence
entity
existence
varlığı
entity
asset
presence
creature
wealth
existence
beings
exist
varlığın
entity
asset
presence
creature
wealth
existence
beings
exist
tarafın
way
entity
there
here
part
direction
flank
sides
parties
tarafının
way
entity
there
here
part
direction
flank
sides
parties
varlığa
entity
asset
presence
creature
wealth
existence
beings
exist
tarafı
way
entity
there
here
part
direction
flank
sides
parties

Examples of using Entity in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
right now I'm addressing the entity inside you.
Şu an içindeki varlığa hitap ediyorum.
I seek the entity behind everything that happens in this house.
Bu evdeki olan… her şeyin arkasındaki varlığı arıyorum.
Starting upon impact. Review every data-gathering entity within a 50-mile radius.
Kilometrelik yarıçap içinde çarpışmayla birlikte… veri toplamaya başlayan her varlığı inceleyin.
Here's what we know about the entity.
Bu varlıkla ilgili bildiğimiz şeyler şunlar.
But he had an alliance with the crystal entity.
Ama Kristal Varlıkla işbirliği yaptığını da kabul etti.
I really truly believe we were dealing with some kind of entity.
Gerçekten samimi bir şekilde bir tür varlıkla uğraştığımıza inanıyorum.
Bernie is my most trusted entity.
Bernie benim en güvendiğim varlıktır.
Bosnian Croats demand own entity.
Bosnalı Hırvatlar kendi taraflarını talep ediyorlar.
I'm speaking to you, the entity that is using this human child.
Seninle konuşuyorum. Bu insanı kullanan varlıkla.
He would not oppose a third Croat entity as long as RS's boundaries are intact.
SCnin sınırları değişmeden kaldığı sürece üçüncü bir Hırvat tarafına karşı çıkmayacağını belirtiyor.
Bernie is my most trusted entity. Bernie?
Bernie mi? Bernie benim en güvendiğim varlıktır.
It was an extraterrestrial biological entity- alive.
Dünya dışı biyolojik bir varlıktı, hem de canlı.
And so, this entity will have $60 here. When it gets capitalized.
O zaman bu kuruluş, kapitalize edildiğinde 60 liraya sahip olacak.
External parsed general entity reference not allowed in attribute value.
Nitelik değeri içerisinde ayrıştırılmış genel dış varlık referansılarına( entity) izin verilmezQXml.
External parsed general entity reference not allowed in DTD.
DTD içerisinde ayrıştırılmış genel dış varlık referansılarına( entity) izin verilmezQXml.
Unparsed entity reference in wrong context.
Hatalı yerde ayrıştırılmamış varlık referansı( entity) QXml.
Invalid entity value.
Geçersiz varlık referansı( entity) değeri.
When the character and yourself become one entity, That's what we call"Acting.
Karakterinizle tek vücut olmanıza rol yapma yeteneği diyoruz.
Into what? A new extraterrestrial biological entity.
Yeni dünyadışı biyolojik bir varlığa. Neye?
And a mycelial species from the network? What a giant entity from our universe?
Bizim evrenden dev bir varlıkla ağdaki miselyal tür arasında mı?
Results: 477, Time: 0.0811

Top dictionary queries

English - Turkish