GOT A CALL in Turkish translation

• bir telefon aldım
• bir çağrı aldım
• bir ihbar aldık
• bir çağrı geldi
• bir çağrı var
• haber aldım
• çağırdılar
• bir arama aldım
• bir telefon almış
• bir çağrı aldık
• bir telefon aldı
• bir çağrı aldı
• bir çağrı almış
• bir telefon aldık
• bir ihbar almış

Examples of using Got a call in English and their translations into Turkish

Commissioner got a call from the Wheeler family.
Şube müdürü Wheeler ailesinden bir telefon almış.

I just got a call from them.
Ben sadece onlardan bir çağrı aldım.

I just got a call from Irene at the mission…- about that fellow you're looking for.
Şu sizin baktığınız adam hakkında Ireneden bir telefon aldım.

Just got a call on the radio.
Telsizden bir çağrı aldık.

Got a call last week from your P. I.
Dün gece senin dedektiften bir telefon almış.

I just got a call from him.
Ben sadece ondan bir çağrı aldım.

And I got a call from St. Sebastian's this morning.
Ve bu sabah St. Sebastiansdan bir telefon aldım.

We… got a call… Reports that someone's been trespassing.
Bir çağrı aldık, geçen biri bildirdi.

Sir, Morris just got a call from Jack.
Efendim, Morris şimdi Jackten bir telefon aldı.

Meredith got a call from the principal.
Meredith okul müdüründen bir telefon almış.

I just got a call from her.
Ben sadece ondan bir çağrı aldım.

I got a call from someone who told me that you have been talking to the cops.
Senin polisle konuştuğunu söyleyen birinden bir telefon aldım.

Tom got a call from Mary.
Tom Maryden bir çağrı aldı.

It's okay, Mr. Barnes Your wife got a call from Mr. Morrison.
Tamamdır, Bay Barnes. Karınız Bay Morrisondan bir telefon aldı.

An hour before dying, Sali got a call.
O ölmeden bir saat önce, Sali bir telefon almış.

I got a call like that this morning from Marnie the Carny.
Bu sabah ben de şebelek Marnieden böyle bir çağrı aldım.

Just got a call from a couple of Rob Horn's men. I'm here.
Buradayım. Rob Hornun adamlarından bir telefon aldım.

Tyler got a call from Anna.
Tyler Annadan bir çağrı almış.

Tom got a call.
Tom bir çağrı aldı.

Captain, got a call from Mission Cross.
Başkomiserim, Mission Crosstan bir çağrı aldık.