HE DIDN'T KILL in Turkish translation

[hiː 'didnt kil]
[hiː 'didnt kil]
öldürmedi
to kill
murder
öldürmediğini
to kill
murder
öldürmemiş
to kill
murder
öldürmediyse
to kill
murder

Examples of using He didn't kill in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It doesn't mean he didn't kill Grace Gibson.
Bu Grace Gibsonı öldürmediği anlamına gelmiyor.
The verifier showed that he was telling the truth when he said he didn't kill her.
Dediğinde doğru söylediğini gösterdi. Ama yalan makinesi kadını öldürmedim.
He didn't kill Howard Elias.
Howard Eliası öldürmemişti.
Even if he didn't kill Justin, it doesn't mean he didn't order the hit.
Bu isabet sipariş etmediği anlamına gelmez. Justini öldürmeseydi bile.
It doesn't mean he didn't order the hit, Even if he didn't kill Justin.
Bu isabet sipariş etmediği anlamına gelmez. Justini öldürmeseydi bile.
If that's true, how come he didn't kill you?
Peki öyleyse nasıl olurda seni öldürmez?
He didn't kill the twins?
İkizleri o öldürmemiş mi?
He didn't kill Edith.
Edithi o öldürmemiş.
He didn't kill Ghislaine.
Ghislaineı o öldürmedi.
Lucky he didn't kill you, too.
Seni de öldürmediği için şanslısın.
He didn't kill her- like I said, he was framed.
Onu o öldürmedi. Dediğim gibi ona tuzak kurdular.
He didn't kill Grandi, his new girl to protect did, La Melinconi.
Grandiyi o öldürmedi yeni kızı öldürdü, La Melinconi.
You're lucky he didn't kill you.
Seni öldürmediği için şanslısın.
He didn't kill her.
Hayır ölmüş olamaz. Owen onu öldüremez.
He didn't kill Charlie Hulme, so who did he get to do it?
Charlie Hulmeu o öldürmedi, öyleyse kime yaptırdı?
If he didn't kill Fisher, who did?.
Eğer Fisherı o öldürmediyse kim öldürdü?.
He didn't kill Stan.
Stani o öldürmemiş.
We are so lucky he didn't kill us.
Bizi öldürmediği için çok şanslıyız.
He swore to me he didn't kill Sara.
Sarayı öldürmediğine dair yemin etti.
I said he didn't kill, but they took him anyway.
Kimseyi öldürmediğini söylediğim halde yine de alıp götürdüler.
Results: 271, Time: 0.0461

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish