Examples of using Yoktu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bunu yapmaya hakkın yoktu, kardeşim. Kardeşim!
Bir tuvalette kamera yoktu, rahatça işedim.
Hindi bacağı yoktu, salak. Güzel miydi?
Hindi bacağı yoktu, salak. Güzel miydi?
Kızın sigortası yoktu, bu genç hesabı kendi kredi kartına koydu.
Çocukların oyunculara ödeyecek parası yoktu… Mosher da onlara oyunculuk yaptırıyordu.
Çocukların oyunculara ödeyecek parası yoktu… Mosher da onlara oyunculuk yaptırıyordu.
Ama randevunuz yoktu. Üzgünüm efendim.
Kesinlikle yoktu. Ve biliyordum, Griff.
Bana söyleyecek kadar zamanı yoktu. Leviathan kim?
Hayır burada yatak yoktu.- Buradaydı.
Deniz tarağı yoktu, biz de midye aldık.
Dinamitleri yoktu. Şimdi daha iyi hatırlıyor musun?
Şuuru yerinde değildi kimliği yoktu, yani adını bilmiyoruz.
Ya zamanları yoktu ya da Bu testleri siz yapamazsınız.
Bu daha önce yoktu. Sorun ne?
Rezervasyonum yoktu. Beni nasıl buldunuz?
Buna hakkı yoktu. Odamdaki kimdi?
Bazılarının kalacak yeri yoktu, biz de burada kalmalarına izin verdik.
Silah yoktu. Porterhouse katili gördü mü?