Examples of using Headmaster in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Fool.- He wants me to pass it to the headmaster.
I'm sure you're a very good shot. Oh, no, headmaster.
Put down your guns. But, sir, the Headmaster.
Efendim, Müdür Bey…- Silahlarınızı indirin.Headmaster wants to make sure you're not trampling anyone's rights.
Başöğretmen kimsenin hakkını ayaklar altına aldırtmamamı istedi.The headmaster and the head of security will both lose their jobs over what happened to Nestor.
Nestora olanlardan dolayı müdür ve güvenlik müdürü işlerini kaybedecek.Good evening, headmaster.
İyi akşamlar, sayın müdür!Sir, I want to see the Headmaster.
He wants me to pass it to the headmaster.- Fool.
Bunu müdüre söylememi istiyor.- Aptal.Professor McGonagall. Headmaster, the decree for the restriction of underage wizardry. these boys have flouted.
Profesör McGonagall. Müdürüm,… bu çocuklar Genç Yaşta.Headmaster, do we have a boy called Bufty Rolls-Royce?
Müdür Bey, bizde Bufty Rolls Royce adında bir öğrenci var mı?GHB was turned in to Headmaster Brooks two weeks ago.
İki hafta önce Başöğretmen Brooksa GHB teslim edilmiş.Only way we're gonna help is find the headmaster and last marble.
Rubbish.-If I might, headmaster?
Saçmalık. -İzninizle, Sayın Müdür.I just wanna see the headmaster.
Sadece müdürle görüşmek istiyorum.We will tell the Headmaster. Filthy pig!
Müdüre söyleyeceğiz. Pis domuz!Headmaster. What's this?- Sir.
Müdürüm. Nedir bu hâl? -Efendim.The police have confirmed it's Mr Bellingham's body, Headmaster.
Polis, cesedin Bay Bellinghama ait olduğunu onayladı Müdür Bey.Our Headmaster.
Bizim başöğretmen.Thank you, headmaster, for those kind words of welcome.
Çok nazik bir karşılama. teşekkürler, sayın müdür.The headmaster at Radford.
Radfordun müdürü.
