HIM IN THE HEAD in Turkish translation

[him in ðə hed]
[him in ðə hed]
onu başından
he's the chief
that head
onu kafadan
yanına giderek kafasına
onu kafasına
that head
onlar onun kafasina

Examples of using Him in the head in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So I took the gun out of my purse, and I shot him in the head.
Bu yüzden silahı çantamdan çıkardım ve onu başından vurdum.
But then you shot him in the head. I know.
Biliyorum ama sonra onu kafasından vurdun.
Then Anya reached through the divider and stabbed him in the head.
Sonra Anya birden öne doğru atıldı ve onu başından bıçakladı.
Shoot him in the head. Harris, if falk disobeys.
Harris, Falk emre uymazsa onu kafasından vur.
They were talking to him, then they shot him in the head.
Onunla konuşuyorlardı. Ardından onu başından vurdular.
So I pegged him in the head. Only Jeff Robins wasn't looking.
Sadece Jeff Robins bakmıyordu bu yüzden onu kafasından çiviledim.
Tim was twelve when a man named Dexter Winter shot him in the head.
Tim 12 yaşındaydı, Dexter Winter adında bir adam onu başından vurduğunda.
You may all be wondering why I chose not to shoot him in the head.
Vurmamayı seçtiğimi merak ediyor olabilirsiniz. Hepiniz neden onu kafasından.
I kill your brother. Shoot him in the head.
Kardeşini öldürürüm. Onu başından vururum.
I shot him in the head to stop him from shooting me.
Beni vurmasın diye onu başından vurdum.
Some guy stopped by the house and… Stabbed him in the head.
Bir adam eve gelmiş ve… onu başından bıçaklamış.
Just hit him in the head a bunch, you will do fine.
Sadece kafasına bir yumruk çakacaksın, İyi yapacaksın.
Let's hit him in the head again and give him amnesia!
Onun kafasına biraz daha vurup olanları hatırlamamasını sağlayalım!
You shot him in the head.
Onun kafasına sıktın.
I shot him in the head.
Nu kafasından vurdum.
A werewolf shot him in the head?
Kurt adam onu kafasından mı vurdu?
He begged me for his life. I shot him in the head.
Başından vurdum. Bana hayatı için yalvardı ama onu vurdum..
Shoot him in the head!
Onun kafasından vur!
The head! Shoot him in the head!
Onun kafasından vur! Kafadan!
I have to shoot him in the head.
O nu başından vurmak zorundayım.
Results: 153, Time: 0.0601

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish