I'M A PRETTY in Turkish translation

• ben çok
• ben gayet
• olman çok

Examples of using I'm a pretty in English and their translations into Turkish

I'm a pretty good roller skater.
Çok iyi paten kayarım.

Somebody over there thinks I'm a pretty good lawyer.
Iyi bir avukat olduğumu düşünüyor. Orada bazıları benim oldukça.

I'm a pretty good bartender myself.
Gerçekten çok iyi barmenimdir.

I'm a pretty sensitive guy.
Çok duyarlı bir erkeğim.

I'm a pretty lucky guy, you know that?
Çok şanslı biriyim, biliyor musun?

I'm a pretty good hunter, you know?
Çok iyi bir avcıyımdır, biliyor muydun?

So, I mean… I guess… I'm a pretty.
Yani, Sanırım… Ben biraz.

It's very kind of you to tell me, Alex… but I'm a pretty good chess player myself.
Bana söylemen büyük incelik Alex… ama ben de çok iyi satranç oynarιm.

Believe it or not, I am a pretty good editor.
İnan ya da inanma ama çok iyi bir editörümdür.

I was a pretty poor substitute.
Ben oldukça oldu kötü yerine.

I'm a pretty bird.
Güzel kuş benim.

I'm a pretty aeroplane.
Ben şirin bir tayyareyim.

I'm a pretty bird.
Ben güzel bir kuşum.

I'm a pretty good cop.
Ben oldukça iyi bir polisim.

I'm a pretty good guy.
Ben oldukça iyi bir adamım.

I'm a pretty good dad.
Ben oldukça iyi bir babayım.

I'm a pretty happy guy.
Ben oldukça mutlu bir adamım.

I'm a pretty good guy.
Ben oldukça iyi bir çocuğumdur.

I'm a pretty easygoing person.
Ben oldulça uysal birisiyim.

I'm a pretty good student.
Ben oldukça iyi bir öğrenciyim.