I'M STANDING HERE in Turkish translation

[aim 'stændiŋ hiər]
[aim 'stændiŋ hiər]
ben burada duruyorum
burada dikilmiş
duruyorum
i keep
i'm standing
do i look
i have
i'm stopping
here
's it look
i am
burada dünyanın en büyük süper volkanının kenarında duruyorum
burada durduğumu
ben burda duruyorum

Examples of using I'm standing here in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A lot of better ideas are coming to me as I'm standing here.
Burada durdukça aklıma daha iyi fikirler geliyor.
Or rather: I'm standing here and watching you.
Daha doğrusu burada durup sizi izliyorum.
Yet now I'm standing here♪-♪ Now I'm standing here♪.
Burada durmuyorum- Şimdi burada duruyorum.
I'm standing here Looking at an old building.
Burada dikilip eski bir binaya bakıyorum.
I can't believe I'm standing here waiting to be assassinated.
Suikasta kurban gitmeyi bekleyerek burada dikildiğime inanamıyorum.
I don't know anything… exceptthatrightnow, as I'm standing here, I want you.
Hiçbir şey bilmiyorum sadece şu anda burada durdum ve seni istiyorum.
But, right now, I'm standing here.
Ama, şu anda, burada duruyorum.
I'm talking about why I'm standing here right now.
Neden şu anda burada durduğumdan bahsediyorum.
I'm standing here now because my DI stayed with me, and saved my life.
Burada duruyorum çünkü Joe, Ripperı yakalamak yerine benimle kalıp hayatımı kurtardı.
You think I'm standing here?
Burada durduğumu mu zannediyorsun?
I'm standing here.
Ben burada ayaktayım.
Think I'm standing here waiting for your opinion?
Burada durup senin fikrini almayı beklediğimi mi sanıyorsun?
Today I'm standing here because of her.
Bugün burada duruyorsam hepsi onun sayesinde.
Which is the reason I'm standing here. Because I believe in you.
O yüzden burada dikiliyorum, çünkü sana inanıyorum.
Why do you think I'm standing here?
Neden burada dikiliyorum sanıyorsun?
I can't believe I'm standing here Listening to this insanity.
Burada durup bu saçmalıkları dinlediğime inanamıyorum.
I'm standing here.
Karşında dikiliyorum.
One moment I'm standing here, Paul Angelo in the flesh.
Bir dakika burada duruyorum kanlı canlı Paul Angelo olarak.
I'm standing here asking myself, you know.
Burada durup kendime soruyorum, bilirsin.
I'm standing here calling your name.
Burada durmuş sana sesleniyorum.
Results: 144, Time: 0.069

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish