IF YOU CAN FIND in Turkish translation

[if juː kæn faind]
[if juː kæn faind]
bulabilirsen
you can find
you can get
you can locate
bulursan
you find
you get
bulabilecek misin
find
can
bulabilir misin
find
can
get
bulabilir misin bir
eğer bulabilirsek
if we can
if we find
bulabilir misin diye
bulabilecek misiniz
find
can
bulabilir misiniz
find
can
get
bulabilecek miyiz
find
can

Examples of using If you can find in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
If you can find a way to make money by doing this, I'm your man.
Bunu yaparak para kazanmanın bir yolunu bulabilirsen adamın benim.
Go back to that abandoned building and see if you can find some clues.
Terk edilmiş binaya geri dönün ve bazı ipuçları bulabilir misin diye bakın.
What do you mean"if you can find him"? Wait,?
Bekle, ne? Ne demek lan'' eğer bulabilirsek''?
Lucas, see if you can find any connection to the Ukraine.
Lucas, Ukrayna ile herhangi bir bağlantı bulabilir misin, bak.
See if you can find them all?
Bakalım hepsini bulabilecek misiniz?
Cal, see if you can find a blanket or something.
Cal, battaniye bulabilecek misin bak bakalım.
I will give you $1 million if you can find a sign of a bear around here.
Burda bi ayı izi bulursan sana 1milyon dolar.
Ask the Marquis de Launay, if you can find his head!
Marki de Launaya sor, kellesini bulabilirsen!
Wait, what?-What do you mean if you can find him"?
Bekle, ne? Ne demek lan'' eğer bulabilirsek''?
Kim, go with her, see if you can find a first-aid kit.
Kim, onunla git, ilk yardım çantası bulabilir misin diye bak.
See if you can find me?
Bakalım beni bulabilecek misiniz?
See if you can find some food for our wounded.
Yaralılar için ekmek bulabilir misiniz, bakın.
Go see if you can find your room?
Git bak bakalım odanı bulabilecek misin?
See if you can find that potato chip. It sounds fascinating.
Bak bu patates cipsini bulabilirsen, harika olur.
In fact, if you can find cars like this any cheaper, they're probably stolen.
Aslına bakarsan bunlardan daha ucuza araba bulursan büyük bir ihtimalle çalıntılardır.
Don't know if you can find somebody with that.
Bununla birisini bulabilir misiniz, bilmiyorum. Bu harika bir bilgi.
See if you can find her.
Onu bulabilecek miyiz bakalım.
See if you can find Dubaku?
Bakalım Dubakuyu bulabilecek misiniz?
See if you can find him.
Bak bakalım onu bulabilecek misin.
In fact, if you can find cars like this any cheaper, they're probably stolen.
Aslında, buradan daha ucuza bulursan muhtemelen çalıntı arabadır.
Results: 124, Time: 0.0773

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish