IF YOU FIND in Turkish translation

[if juː faind]
[if juː faind]
bulursan
you find
you get
eğer bulursan
if you find
bulacak olursan
sen bulursan
bulduğun takdirde
eğer tüm hayatını mahvedecek kadar çok seveceğin birini bulduysan
bulursanız siz
bulacak olursanız
bulup seni kadife maymunun yeni patronu yaparım babasına yollayacak olursan
bulduğunuzda ekip ve kameralarınızla adaya ayak basarsanız

Examples of using If you find in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Call at once if you find something.
Bir şey bulursan beni ara.
But if you find out, I would be curious to know.
Ama eğer bulursanız öğrenmeye niyetliyim.
And what happens if you find them?
Peki ya bulduğunda ne olacak?
If you find him, say good bye from us.
Onu bulabilirsen bizden selam söyle.
Every era offers its chances if you find them.
Eğer bulabilirsen her devir kendi şansını sunar.
If you find horses, come back.
At bulabilirsen geri dönersin.
Just let me know if you find anything, OK?
Bir şey öğrenirsen haber ver, tamam mı?
If you find them, you will.
Onları bulabilirsen, yaparsın.
Take food, water and blankets, if you find it.
Eğer bulursaniz yiyecek, su ve battaniyeleri alin.
If you find it, they grant you a wish.
Eğer bulabilirsen, sana bir dilek hakkı veriyorlar.
Never ever let them go. And if you find someone worth holding on to.
Ve tutunacak birini bulabilirseniz… Asla ama asla gitmelerine izin vermeyin.
Only if you find peace within yourself.
Ancak kendi içindeki huzuru buldugun takdirde… baskalariyla gerçek bir iliski kurabilirsin.
And if you find it, you will end up losing it.
Eğer bulacak kadar şanslıysanız bile sonra kaybedersiniz.
Imagine if you find something valuable too!
Daha değerli birşeyler bulduğunu hayalinde canlandır!
If you find some fresh sausage, even you will salivate.
Yeni bir sosis bulacak olursan senin bile ağzının suyu akar.
What will you do if you find them, Elia?
Onları bulunca ne yapacaksın, Elia? Tabii.
Let me know if you find out something.-Yes.
Bir şey öğrenirseniz haberim olsun. -Evet.
Well, if you find it, hold on to it tight.
Güzel, Eğer bulduysan, sıkı sıkıya sarıl ona.
Take The Eagle. If you find horses, come back.
At bulabilirsen geri dönersin. Kartalı al.
If you find love again.-If!
Eğer! Eğer aşkı tekrar bulursan.
Results: 652, Time: 0.073

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish