IN THE CAVE in Turkish translation

• mağarada
• magaranin icinde
• mağaraya
• mağaradaki
• mağaralarında

Examples of using In the cave in English and their translations into Turkish

He is talking with them in the Cave of Skulls.
Kurukafa Mağarasında onlarla konuşuyor.

We will give food and water to the new tribe in the Cave of Skulls!
Kurukafa Mağarasındaki yeni kabileye meyve ve su verin!

We are located in the most beautiful room in the cave.
Burası mağaranın en güzel yeridir.

But at night, he's in the Cave of the Seven Winds.
Yedi Rüzgâr Mağarasında oluyormuş. Ancak geceleri.

At night, he's in the cave of the seven winds.
Yedi Rüzgâr Mağarasında oluyormuş. Ancak geceleri.

Hiding up in the cave.
Mağaranın içinde saklanıyor.

Grug! Stay in the cave.
Mağaradan çıkma. Grug.

Stay in the cave.
Mağaradan çıkma.

Queen fria has been trapped for many cycles In the cave of the ice worm.
Kraliçe Fria Buz Solucanının mağarasında birçok dönemdir sıkıştı kaldı.

In the cave.
Mağaranın daha içerlerinde.

Couple thousand years in the Cave of Wonders ALADDIN: Come on.
Hadi. Harikalar mağarasında birkaç bin yıl.

I don't know. In the cave, I really felt like it knew me.
Mağaradayken, sanki o şey beni tanıyormuş hissine kapıldım. Bilemiyorum.

He's in the cave.
O mağaranın içinde.

He's in the Cave of Fire.- My dad.
O ateş mağarasında.- Babamı.

The guys in the cave didn't do anything.
Mağaradakiler hiçbir şey yapmadı.

In the cave… the chief, what-what did he say?
Kabilenin reisi mağaradayken… sana ne söyledi?

In the cave, the chief, what did he say?
Kabilenin reisi mağaradayken… sana ne söyledi?

And usually the collapse happens when the water is no longer in the cave supporting the ceiling.
Genellikle, mağaranın içindeki tavanı destekleyen su bittiğinde yıkılmalar başlar.

In the cave there's a staircase sort of a thing that leads to the mountain top.
Mağaranın içinde tepeye giden bir tür merdiven var.

In the cave of the..
Mağaranın içinde….