INCREMENTAL in Turkish translation

• artan
• artımlı
• artımsal
• aşamalı
• kademeli
• inkremental

Examples of using Incremental in English and their translations into Turkish

we hope for incremental improvements. Sometimes we make miraculous improvements with a single surgery.
ilerlemeler elde ederiz,… ve bazı daha ciddi vakalarda, zamanla gelişme gösterilmesini umarız.

we hope for incremental improvements.
zamanla gelişme gösterilmesini umarız.

the company released Veeam Backup& Replication, a tool that provided VMware vSphere VMs with incremental backups and image-based replication, with built-in data deduplication and compression.
veri tekilleştirme ve sıkıştırma ile oluşturulan artımlı yedekleme ve görüntü tabanlı çoğaltma sağlayan ilk Veeam Backup& Replication sürümünü piyasaya sürdü.

Incremental sequential is the default writing mode for DVD-R(W). It allows multisession DVD-R(W)s. It only applies to DVD-RW.
Artan sıralı kip, DVD- R( W) için ön tanımlı yazma kipidir. Çok Oturumlu, DVD- R( W) lar bu kipte oluşturulabilir. Sadece DVD- R( W) lara uygulanabilir.

Behind every rowing gold is a battalion of willing hands contributing the incremental gains that make the difference, and no hands were more instrumental than
Her kürek altın madalyasının arkasında, bu farkı yaratan artımlı kazanımları sağlayan istekli ellerden oluşan bir tabur var

the nearly 15,000 people involved in it, and the inherently slow and incremental nature of advancement towards democratic maturity,
demokratik olgunluk yolundaki ilerlemenin temel olarak yavaş ve artan tabiatı göz önüne alınırsa,

All you have is a vision and a set of hypothesis, and what you're hoping is you're going to provide for customers is something transformational--not just incremental improvement but transformational improvement.
Elinizde sadece bir vizyon ve bir takım hipotezler vardır ve müşterilere sunmayı… umduğunuz şey, dönüşümü sağlayacak bir şeydir. Kademeli iyileştirme değil… dönüşümü sağlayacak bir iyileştirme sunmak istersiniz.

routinely do invention and discovery on the fly, and to find all sorts of wonderful stuff that no engineer and no process of incremental evolution would ever come up with.
Wolfram Alphayı rutin olarak icat ve keşif yapmak ve hiçbir mühendisin ve hiçbir artan evrim sürecinin bulamayacağı tüm bu harika şeyleri bulmak için kullanabiliriz.

of new products or even new industries, but stable industries also employ materials scientists to make incremental improvements and troubleshoot issues with currently used materials.
hatta yeni endüstrilerin oluşmasına yol açabilir ancak durağan endüstriler de artımsal geliştirmeler ve kullanımda olan malzemelerle olan sorunları gidermek için malzeme bilimcileri çalıştırır.

White America had declared a crisis of the black family… as a cover for its campaign of incremental genocide… against its expendable ex-slave population, rendered superfluous by immigrant labor power.
Göçmen işçi gücü olarak betimlediği eski köle nüfusuna karşı… yürüttüğü giderek artan soykırım kampanyası için… bir bahane olarak kullandı. Beyaz Amerika, siyah aile sorununu.

With the introduction of Office 2013, Office division head Kurt DelBene stated that minor and incremental updates to the Office desktop software would be provided on a similarly periodic basis to all Office 365 users by means of the streaming system, as opposed to the three-year cycle for major releases of Office that had been used in the past.
Kurum bölümü başkanı Kurt DelBene, Office 2013ün piyasaya sürülmesiyle, Office masaüstü yazılımına yönelik küçük ve artımlı güncellemelerin tüm Office 365 kullanıcılarına benzer şekilde periyodik olarak akış sistemi vasıtasıyla sağlanacağını belirtti.

in which it is assumed that one additional kilowatt-hour is demanded at the node in question, and the hypothetical incremental cost to the system that would result from the optimized redispatch of available units establishes the hypothetical production cost of the hypothetical kilowatt-hour.
düğümünde talep edildiği varsayılan, olarak hesaplanır ve mevcut birimlerin en iyi geri yüklemesinden kaynaklanacak varsayımsal olarak maliyeti artan sistem, varsayımsal kilovat saatin varsayımsal üretim maliyetini kurar.

He's been conducting incremental tests.
Mütemadiyen artan miktarlarda testler yürütüyor.

Full and incremental backup with media verification.
Ortam doğrulaması ile tam ve güncellenen yedekleme.

They're far enough away from the source, receiving only incremental doses.
Kaynaktan yeterince uzaklar. Artan dozlarda etkilenmişler.

That will make incremental change, but not fast enough
Bunun olumlu yönde etkisi olacaktır ama yeterince hızlı

Incremental improvement is fine as long as the increments are large enough to see.
Artan iyileşme, artış görülecek kadar geniş olduğu sürece iyidir.

Time Machine creates incremental backups of files that can be restored at a later date.
Time Machine daha sonraki bir tarihte geri yüklenebilecek artan yedek dosyalar oluşturur.

It was in use for over a hundred years with many incremental changes in its design.
Yüz yılı aşkın bir süredir artan sayıdaki değişikliklerle birlikte kullanılmıştır.

earlier Prinz Adalbert-class ships, but incorporated incremental improvements.
yapılan iyileştirmelere rağmen yakından Prinz Adalbert sınıfı kruvazörlere benzemekteydiler.