INTEGRATING in Turkish translation

• entegre
• bütünleştirmek
• birleştirme
• bütünleme
• integrating

Examples of using Integrating in English and their translations into Turkish

On 3 November 2012, the Government of Mongolia announced that it resolved to build 1,800 km railway infrastructure integrating Phase 1 and 2 of the Railway Policy.
Kasım 2012de Moğolistan Hükümeti, Demiryolları Politikasının 1. ve 2. Fazlarını entegre eden 1.800 kmlik demiryolu altyapısını inşa etmeye karar verdiğini açıkladı.

From then on Luchian began integrating Symbolist elements in his work,
O zamandan itibaren Luchian, çalışmalarında sembolist unsurları bütünleştirmeye başladı ve Art Nouveau,

high productivity integrating both nature and advanced technology.
yüksek üretkenlikle bütünleştiği tasarım, yapı ve yaşam tarzı kavramlarından faydalanır.

the ORC could play no role at integrating various large city such as Izmir with Konya.
Demiryolu( SCR& SCP) hattında olduğu gibi, İzmir ile Konya gibi farklı şehirlerin bütünleşmesinde rol oynayamamıştır.

We're also, on top of that, integrating wireless networking into an affordable device with GPS and GSM.
Ayrıca, üst kısmında, kablosuz ağları GPS ve GSM ile düşük maliyetli bir aygıtla birleştiriyoruz.

He took steps one after another to eliminate the power of religion from social life, while integrating Turkey with the Western world.
Dini, toplumsal hayatta etkisizleştiren Türkiyeyi batıyla birleştiren adımlar peş peşe geldi.

Integrating information derived from different sources, covering a range of areas, in order to provide a comprehensive overview and understanding of the drugs situation.
Uyuşturucu durumuna ilişkin kapsamlı bir genel değerlendirme sunmak ve daha iyi anlamak amacıyla, çeşitli alanları kapsayan, farklı kaynaklardan elde edilen bilgilerin bütünleştirilmesi.

The memoranda called on SEE governments to adopt EU directives on energy and the environment, with the ultimate aim of integrating the regional energy sector into the EU internal energy market.
Muhtıralarda GDA hükümetlerine, bölgesel enerji sektörünü AB iç enerji pazarına dahil etme nihai amacı doğrultusunda, ABnin enerji ve çevreyle ilgili yönetmeliklerini onaylamaları çağrısında bulunuluyordu.

Listen, with the schools integrating and all, some of the guys are worried about losing their starting positions.
DiNLEYiN, OKULUN ALDIGI YENi KARARLAR YUZUNDEN, BAZILARINIZIN TAKIMDAKi YERLERiNiZi KAYBETMEKTEN KORKTUGUNUZ GORUYORUM.

Integrating the Jewish community===The Germanized Jews remained another vulnerable population in the new German nation-state.
Yahudi toplumunu entegre etmek ===Almanlaşmış Yahudiler, yeni Alman ulus devletinde savunmasız kalan bir başka topluluktu.

There's no plan for integrating immigrants in society,
Göçmenleri toplumla kaynaştırmak için planlar yok

predecessors' apartheid policies and enforced a drastic sinification on his subjects, largely integrating them into Chinese culture.
kendi vatandaşları üzerine köklü bir Çinleştirme uygulayarak, bunları büyük oranda Çin kültürüne entegre ettirdi.

in the business and political arenas and his work for integrating between the Chinese and the Indian communities to the nascent Malayan society.
yeni oluşmaya başlayan Malezya ulusunda Çinli ve Hint toplulukların entegrasyonu için gösterdiği çabalarla hatırlanmaktadır.

This approximation consists of using ray optics to estimate the field on a surface and then integrating that field over the surface to calculate the transmitted or scattered field.
Bu yaklaşım, bir yüzey üzerindeki alanı tahmin etmek ve daha sonra iletilen veya dağınık alanı hesaplamak için bu alanı yüzey üzerinde entegre etmek için ışın optiklerini kullanmaktan oluşur.

Similar to AdMob, lAd facilitates integrating advertisements into applications sold on the iOS App Store.
AdMoba benzer şekilde iAd, reklamları iOS App Storeda satılan uygulamalara entegre etmeyi kolaylaştırır.

Doug and Craig said they can spend the weekend integrating their code for credit card transactions.
Doug ve Craig kodlarını kredi kartı satışlarına entegre etmek için tüm haftasonu harcayabileceklerini söyledi.

servicing, and integrating your products but potentially tens of others.
hizmet verip… entegre etmezler, onlarca başkasına da hizmet verirler.

specialises in providing and integrating electronic systems.
elektronik sistemlerin tedarik ve entegrasyonunda uzman bir kuruluş.

he spoke about the importance of integrating the Balkan region into Europe.
Balkan bölgesinin Avrupa ile bütünleşmesinin taşıdığı önemden söz etti.

It doesn't matter which one we pick, which integrating factor-- this is called the integrating factor-- which integrating factor we pick.
Hangisini seçtiğimiz önemli değil hangi entegrasyon faktörü-nü-- buna entegrasyon faktörü diyoruz-- seçtiğimiz.