IS A HALF in Turkish translation

[iz ə hɑːf]
[iz ə hɑːf]
yarım
half
unfinished
yarısı
half
part
semi
partially
halfway
1,5

Examples of using Is a half in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
But to bend even a quarter-inch of steel is a half an inch thick, requires 177 tons of tensile strength,
Sokak lambası direğinin dış katmanı 1,5 santimetre kalınlığında… ama 0,75 santimlik çeliği bükmek için
But to bend even a quarter-inch of steel is a half an inch thick, So, the outer layer of the lamppost
Sokak lambası direğinin dış katmanı 1,5 santimetre kalınlığında… ama 0,75 santimlik çeliği bükmek için
your share is a half if they have no child;
geride bıraktıklarının yarısı sizindir. Şayet çocukları varsa,
her share is a half.
kız bir taneyse yarısı onun.
In that which your wives leave, your share is a half if they have no child;
Eğer çocukları yoksa, eşlerinizin yapacakları vasiyyetten ve borçtan sonra bıraktıkları mirasın yarısı sizindir. Çocukları varsa,
They may be a half a day ahead of us.
Bizden yarım gün öndeler.
It was a half a second before Bucky's pants hit the ground.
Yarım saniye içinde Buckynin pantolonu düştü.
That's a half a fish!
Balığın yarısı elimde!
Don't you know that he's a half…?
Onun yarı erkek olduğunu bilmiyor musun?
Looks like we're only gonna be a half an hour away from Salem.
Sanırım Salemden yarım saat uzakta gibi olacağız.
He's a half owner of this spread.
Bu bölgenin yarısı onun.
You're a half vampire, but you're normal.
Yarı vampirsin ama normalsin.
I'm a half a bottle ahead of you.
Ben senden yarım şişe öndeyim.
And that home was a half mine.
O evin yarısı bana aitti.
Sousa was a half mile away the rift when he hit it.
Sousa ateş edildiğinde yarım mil uzaktaydı sadece.
He's a half brother, actually.
Ne? Aslında yarı kardeş. 8 yaşında.
It's a half measure.
Uzlaşmanın yarısı bu.
I'm a half hour away from your place.
Senin eve yarım saat uzaktayım.
I'm a half. Your father's none.
Bende yarı Yahudilik var. Babanda hiç yok.
No, mate, it's a half.
Hayır dostum, yarısı.
Results: 53, Time: 0.0762

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish