IS FOUND IN in Turkish translation

• bulunur
• bulunan

Examples of using Is found in in English and their translations into Turkish

the only substance that they detected was amylase, which is found in saliva.
Ama tespit edebildikleri tek madde tükürükte bulunan amilazdı.

An example of a toxic peptide is alpha-amanitin, which is found in relatives of the death cap mushroom.
Toksik bir peptite örnek alpha-amanitindir, köygöçüren mantarının akrabalarında bulunur.

into the VNO or Jacobson's organ, an auxiliary olfactory sense organ that is found in many animals.
vomeronazal organ, birçok hayvanda bulunan bir yardımcı koku duyu organıdır.

A similar sweet called alaú is found in the Arabic-Hispanic cookbook Kitab al-Tabikh, by an anonymous author.
Alajú adlı benzer bir tatlı, isimsiz bir yazar tarafından Arapça-İspanyol yemek kitabı Kitab al-Tabikhte bulunur.

Yesterday, a little boat is found in San Remo full of rocks. And the owner tells the police it was stolen on November 7.
Dün San Remoda kayalarla dolu küçük bir tekne bulundu ve sahibi, polise 7 Kasımda çalındığını söyledi.

The body of Rogêt, a perfume shop employee, is found in the Seine, and the press takes a keen interest in the mystery.
Bir parfüm dükkânında çalışan Rogêtnin cesedi Sen Nehrinde bulunmuştur ve cinayet üzerindeki gizem medyanın ilgisini çekmektedir.

EIS also offers an approach to product price, which is found in venture analysis.
Üst yönetim bilgi sistemi ayrıca ürün fiyatı için yatırım analizi içinde bulunan bir yaklaşım sunar.

It involves a gene called SRGAP2 that is found in all animals'and mainly affects the developing brain,'but in humans,
Bu, tüm hayvanlarda bulunan ve daha çok insanlarda beynin gelişimini etkileyen SRGAP2 denilen bir geni kapsıyordu

is native to mainland Asia(on the Indian subcontinent and"> Indochina), and the Sumatran elephant("E. m. sumatranus") is found in Sumatra.
Sumatra fili('' E. m. sumatranus'') ise Sumatrada bulunur.

Do you know anything about the joints that were found in Lexi's locker?
Lexinin dolabında bulunan sigaralar hakkında bir şey biliyor musun?

Prints from your suspect were found in the carriage of the Box Tunnel 20.
Şüphelinin parmak izleri Box Tunnel 20lisini taşıyan araçta bulundu.

Many of the trilobites that are found in these cliffs are curled up like this one.
Bu sarp kayalıklarda bulunan birçok trilobit bunun gibi iki büklüm olmuşlardır.

This species can be found in Mexico.
Bir türü de Meksikada bulunur.

These photos were found in your cloud account.
Bu fotoğraflar bulut hesabınızda bulundu.

I want to see the body of the boy who was found in the river.
Nehirde bulunan çocuğun cesedini görmek istiyorum.

The best cobblers in the world are found in hospital food courts.
Dünyanın en iyi tartları hastanelerin yemek bölümlerinde bulunur.

Both bodies were found in graves for clients of your funeral home.
İki ceset de sizin cenaze evinizin müşterilerinin mezarlarında bulundu.

Yes. Yes. In connection with the body that was found in a boat.
Teknede bulunan bir cesetle ilgili. Ah, evet, evet.

Daddy, all the calories in the chicken are found in the skin.
Baba, tavuğun tüm kalorisi, derisinde bulunur.

The bodies of a man and woman were found in the rubble.
Bir erkek ve kadın molozu bulundu.