Examples of using Layer in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Small cars don't hurt the ozone layer.-Freak.
SüratIi arabaIar, Ozon tabakasını mahvdiyorIar.And layer number three!
The ozone layer in the stratosphere. And the methane also destroyed.
Metan ayrıca stratosferdeki ozon tabakasını da tahrip etti.Three layer security.
Our ozone layer roasts.
Ozon tabakamız kavruluyor.Internetwork Packet Exchange(IPX) is the network layer protocol in the IPX/SPX protocol suite.
OSI-Model in ağ katmanında bulunur ve IPX/SPX protokol takımındandır.We're about to break through the cyclohexane layer.
Sikloheksan tabakasından çıkmak üzereyiz.Appending session to Double Layer DVD+R.
Çift Katmanlı DVD+R ortamına oturum ekleniyor.Writing Double Layer DVD+R.
Çift Katmanlı DVD+R Yazılıyor.I haven't had a chance to scan the disodium layer.
Disodyum katmanının taramasını bitirme şansım olmadı.Ethernet is the predominantly used physical layer.
Ethernet protokülünün fiziksel katmanında en çok kullanılan kablo türüdür.Go try a layer four UDP/TCP in the OSI stacks.
OSIde dört katmanlı UDP/TCP dene.Sometimes, you must get rid of your outer layer.
Bazen dış katmanınızdan kurtulmanız gerekir.Our ionization layer is failing rapidly.
İyonizasyon tabakamız çok hızlı yok oluyor.Just tell me what layer you're on.
Hangi katmanda olduğunu söyle.Base layer had traces of concrete.
Ana katmanda beton izleri var.Look at the shard layer.
Küre katmana bak.Entering ice layer now.
Katmana girmeye başlıyorum.The internet layer has the responsibility of sending packets across potentially multiple networks.
İnternet katmanının, potansiyel çoklu ağlar üzerinden paketleri gönderme sorumluluğu vardır.See, this platinum layer here?
Bu platin tabakayı görüyor musun?
