LOCKS in Turkish translation

[lɒks]
[lɒks]
kilitleri
lock
key
lockdown
padlock
linchpin
bukleler
curl
lock
kilit
lock
key
lockdown
padlock
linchpin
kilidi
lock
key
lockdown
padlock
linchpin
kilitlemez
lock

Examples of using Locks in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Get in the car. Every time this happens he locks himself in for days.
Arabaya bin. Ne zaman bu gerçekleşse günlerce kendini kilitliyor.
Those long blonde locks.
O upuzun, sapsarı bukleler.
Locks can be left open.
Kilitler açık unutulur.
Nobody locks their doors.
Kimse kapısını kilitlemez buralarda.
So he locks you up?
O da seni odaya mı kilitledi?
Taylor locks it in a safe.
Taylor onu kasaya kilitliyor.
What if there weren't locks and stores open twenty.
Kilitler olmasaydı ve dükkanlar da 24 saat.
No one locks their doors around here.
Buralarda kimse kapısını kilitlemez.
The Demon locks Chand up in his castle.
Şeytan Chandı yukarıya kalesine kilitledi.
He even locks himself in.
Hatta kendini içeri kilitliyor.
Checkin' locks.
Checkin kilitler.
Meredith never locks her door.
Meredith odasını asla kilitlemez.
Whereupon a dead man very considerately gets up and locks the door from the inside.
Bunu üzerine ölü adım saygısızlık olmasın diye ayağa kalkıp kapıyı içeriden kilitledi.
Mortis locks.
Gömme kilitler.
Tom never locks his door.
Tom asla kapısını kilitlemez.
The next day she locks herself in her room.
Ertesi gün: Kendisini odasına kilitledi, kimseyi görmek istemedi.
They have got electromagnetic locks on every door.
Her kapıda elektromanyetik kilitler vardır.
This town nobody here even locks their doors.
Bu kasabada insanlar kapılarını bile kilitlemez.
Next, he locks the bathroom.
Sonra, kendini banyoya kilitledi.
He designed locks for the royal vault.
Kraliyet kasası için kilitler tasarladı.
Results: 1687, Time: 0.076

Top dictionary queries

English - Turkish