KILIDI in English translation

lock
kilit
kilitlemek
bir tutam
içeri
kapatın
kitle
kapat
hapse
unlock
kilidini
çöz
açman
açmam
kilitleme
açığa
açacağım
açar
key
anahtar
kilit
tuş
önemli
anahtarlar
lockout
lokavt
kilidi
padlock
asma kilit
kilit
kilitlemem
locker
dolap
soyunma
deposu
kasayı
kilidi
odasında
lockdown
tecrit
karantina
kilit
kilitleme
kapatma
kapatılsın
locks
kilit
kilitlemek
bir tutam
içeri
kapatın
kitle
kapat
hapse
locked
kilit
kilitlemek
bir tutam
içeri
kapatın
kitle
kapat
hapse
unlocked
kilidini
çöz
açman
açmam
kilitleme
açığa
açacağım
açar
locking
kilit
kilitlemek
bir tutam
içeri
kapatın
kitle
kapat
hapse

Examples of using Kilidi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ekran kilidi açılamadıComment.
Screen unlock failed.
İnternette klozet kilidi araman, uh,
Searching for toilet seat locks online, uh,
Sende iki set anahtar ve garaj kilidi var.
You have two sets of keys and the padlock to the garage.
Kilidi yok.
Not locked.
Kilidi kaldır.
Lift the lockdown.
Kapak kilidi devre dışı bırakıldı.
Hatch lockout disengaged.
Sadece kilidi aç.
Just open the key.
Hey, kilidi aç lütfen. Git.
Hey, unlock the door, please. Go.
İnternette klozet kilidi araman, uh, Listeria hakkında paniğe kapılman.
Panicking about listeria. Searching for toilet seat locks online, uh.
Bence o hiç kilidi açmadı.
I don't think he ever opened the locker.
Cezanı ödedikten sonra polis gelip… kilidi kaldıracak.
You pay the fine and the marshal here will come back and remove the padlock.
Direksiyon kilidi takarım.
I keep the steering wheel locked.
Bu gece yarısına kadar kilidi çözülmüş olarak diski istiyor.
He wants the disk, unlocked, by midnight tonight.
Çünkü Ebola kilidi çevremizdeki her yeri mühürledi.
Because the Ebola lockdown sealed all of our perimeters, so we need a blowtorch to get out.
Kilidi aç Bean.
Unlock the door, Bean.
Geleceğin ve geçmişin kilidi.
The key to the future, to the past.
Güvenlik kilidi.
Security lockout.
Ön kapıyı denedim ama kilidi değiştirmişsin.
I tried the front door, but you changed the locks.
Güvenlik kilidi.
Security locker.
Kapının kilidi var, yani rahat ol, güvendesin.
The door is locked, so you should feel very comfortable and safe.
Results: 2351, Time: 0.0392

Top dictionary queries

Turkish - English