Examples of using Bir kilidi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu anahtardaki dişlerin ne tür bir kilide denk düşeceğini hayal etmeye çalışıyorum.
Kendine fazladan bir kaç kilit al.
Mekiğe bir türlü kilitlenemiyorum.
I can't lock on to the shuttlecraft.Bir kilit daha.
More locks.Orada ufak bir zıt kilitlenme oldu.
Little bit of opposite lock there.Üzerinde herhangi bir kilit yok.
There are no locks on it.Değişkenli elektronik bir kilidin şifresini çözmeyi biliyor musun?
Know how to pick a variable induction electronic lock?Katılıyorum. Katil herhangi bir kilit kırmadan içeri nasıl girdi?
Agreed. How did the killer get inside without breaking any locks?Senin bir kilidin ve benim bir kilidim var.
One lock for you, one Bir sürü kilit var.
There's too many locks.Harfli bir kilidimiz var.
Got a four-letter alphabet lock.Ve yeni bir kilit setiyle.
And a new set of locks.Sadece bir çeşit kilitleri var.
They only have one type of lock.Bir sürü kilit var.
That's a lot of locks.Üzerinde bir kilit varınca adamlarıma ateş emri verildi.
Once we get a lock on it, my men have orders to shoot it down.Gidip Large Marttan yeni bir kaç kilit alacağım.
I'm gonna go buy some new locks next door at Large Mart.Bazen iyi bir kilit yetmez. Hiç.
Sometimes good lock not enough.- Oh.- Nothing.Bak, kapının üzerinde bir sürü kilit var.
Look, There's enough locks on the doors, you have got a gun.Açamayacağım bir kilit icat edilmedi Bayan Sara.
There ain't a lock invented that I can't pick, Miss Sara.Tamam, tamam.- Bak kapıdaki basit bir kilit.
All right, all right! Look, it's just one of those Jinkins home-security locks.
