Examples of using Much noise in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dad? Lincoln, maybe we shouldn't make so much noise.
Baba? Baba? Lincoln belki bu kadar fazla ses çıkarmamalıyız.There is much noise in this frequency.
Bu frekans üzerinde çok fazla parazit var.Well, I was going to ask you during sex, but you and that thing were making so much noise.
Şey, seks sırasında soracaktım ama sen ve o şey çok fazla ses çıkarıyordunuz.Ryota made so much noise grinding his teeth, they made him sleep in a separate room.
Ryota dişlerini gıcırdatıp öyle çok ses çıkarmış ki onu ayrı bir odaya yatırmışlar.Ryota made so much noise they made him sleep in a separate room. grinding his teeth.
Ryota dişlerini gıcırdatıp… öyle çok ses çıkarmış ki… onu ayrı bir odaya yatırmışlar.grinding his teeth, On his high school trip, Ryota made so much noise.
Ryota dişlerini gıcırdatıp… öyle çok ses çıkarmış ki… onu ayrı bir odaya yatırmışlar.separate room On his high school trip, Ryota made so much noise.
Ryota dişlerini gıcırdatıp… öyle çok ses çıkarmış ki… onu ayrı bir odaya yatırmışlar.That with that much noise… and that kind of force… that somebody took the powder out of the blank charge.
O kadar gürültüyle ve öyle bir güçle o kişi barutu kuru sıkıdan çıkardı.I would make too much noise and your mum would come in.
Ses yaptım ayrıca annen de içeri gelebilir. Ben… Ben çok hassasım. Zaten Steve said the plane flew by his windshield, but he did not hear much noise.
Steve uçağın, arabasının ön camı hizasında uçtuğunu fakat büyük bir ses duymadığını söyledi.live in the forest behind the village, make so much noise, no one will be able to sleep.
Köyün arkasındaki ormanda yaşayıp öyle çok gürültü yapacağım ki kimse uyku uyuyamayacak.I guess maybe it just took them so long to get through the toughened plastic, that they felt they had made so much noise they were worried about the guards coming,
Tahminimce sert plastiği geçmek uzun sürdü. Çok gürültü yapınca bekçilerden çekindiler.It is unethical and illegal to create much noise about an investigation that is being conducted with secrecy and to declare that all of the investigated journalists are innocent," he wrote on Friday.
Cuma günkü yazısında Kenes,'' Gizlilikle yürütülen bir soruşturma hakkında bu kadar tantana çıkarmak ve soruşturulan tüm gazetecileri suçsuz ilan etmek ahlaka ve yasaya aykırı.There was so much noise and.
Çok fazla ses vardı ve.They make so much noise.
Çok fazla ses çıkarıyorlar.There's so much noise.
Çok fazla ses var.It was so dark. And there was so much noise and smoke and confusion.
Çok fazla ses, duman ve karmaşa vardı… Karanlıktı.We made so much noise.
Çok fazla ses çıkarıyorduk.Sorry, I can not hear it, there is much noise.
Uzgunum gercekten seni duyamiyorum. cok fazla ses var.We don't make that much noise.
O kadar gürültü yapmayız.
