Examples of using Pick in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I will help you pick out the perfect records to add to your collection.
You're late.- I had to pick up the mutt.
Alright, Backpack let's go pick up the ladder so we can fix it.
Tamam Sırt Çantası, gidelim, merdiveni de al ki düzeltelim.You two bozos wanna steal the Pick of Destiny… count me out.
Siz krolar Kaderin Penasını çalmak istiyorsanız… ben yokum.Pick those things up.
Okay. Please pick up, pick up.
Lütfen aç, aç. Tamam.Come on, go. A cattle trader will come and pick them up.
Why would you want me to help you pick a house for you and Jacqueline?
Neden sen ve Jacqueline için ev seçmene yardım etmemi istiyorsun?Yes. Bring this to the classroom, and pick up the printouts.
Evet. Bunu sınıfa götür ve çıktıları al.Pick this shit up and get it out the house now.
Topla şunları ve hemen çık evimden.Please, pick up! Pick up!
Aç. Lütfen, aç!You two bozos wanna steal the Pick of Destiny… count me out.
Siz salaklar Kaderin Penasını çalmak istiyorsanız… ben yokum.You pick a house for you and Jacqueline? FRANÇOISE: Why would you want me to help?
Neden sen ve Jacqueline için ev seçmene yardım etmemi istiyorsun?Then a ship from Japan will come pick us up, they say.
Sonra da söylenilene göre Japonyadan bir gemi gelip bizi alacak.You pick all these pillows and junk up. Well, I'm not playing.
Sen de yastıkları topla ve at. Ben oynamıyorum.Pick the phone up.
Aç şu telefonu.You know what happens when we find that guitar pick, Dean?
O gitar penasını bulduğumuzda ne olacak biliyorsun, değil mi, Dean?my brother will come and pick me up.
kardeşim gelip alacak.Come on, pick up, Gabriel!
Aç şu telefonu Gabriel, except he forgot his pick.
baktım gitar penasını unutmuş.
