REFINING in Turkish translation

[ri'fainiŋ]
[ri'fainiŋ]
arıtma
to purify
rafine
refined
rarified
unrefined
rafinaj
refining
arıttım
to purify
rafinesi
refined
rarified
unrefined
geliştirmek için
to develop
to improve
to enhance
to cultivate
for the development
for improvement
to hone
to upgrade
to devise
refining

Examples of using Refining in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Islamic chemists improved on Greek Fire by using and refining a naturally occurring resource- petroleum.
İslam kimyagerleri, doğal olarak oluşan bir kaynağı, petrolü rafine ederek kullanmak suretiyle Rum Ateşini geliştirdiler.
We acquired an operation in the Midwest, And back in the old days, refining Canadian crude.
Kanada petrolü rafinesi. Eskiden, Orta Batıda bir şirket satın almıştık.
The production, distribution, refining, and retailing of petroleum taken as a whole represents the world's largest industry in terms of dollar value.
Bir bütün olarak ele alındığında petrol üretimi, dağıtımı, rafinajı ve perakende olarak satışı açısından dünyanın en büyük sanayisini temsil etmektedir.
Williams extracted 1.5 million litres of crude oil by 1860, refining much of it into kerosene lamp oil.
Williams 1860 yılında bu kuyudan 1.5 milyon litre petrol çıkarıyordu ve elde ettiği petrolün tamamını gaz yağı lambası rafinesinde kullanıyordu.
Those who believed that Hawking's calculation was really it… and the other camp that said… well, Hawking's calculation needs refining.
Bunlar Hawkingin hesaplamalarının gerçeği yansıttığına inananlar ve'' Hawkingin hesaplamalarını arıtmak gerekir'' diyenler.
characters are entered in the search box, and keeps on refining and filtering the search results as more characters are typed in.
girer girmez aramaya başlar, daha fazla karakter girildiğinde arama sonuçlarını arıtmaya ve filtrelemeye devam eder.
Processing/refining: Processing and refining operations turn crude oil and gas into marketable products.
İşleme/rafinasyon: İşleme ve rafinasyon işlemleri sonrasında ham petrol veya doğal gaz ürünler pazarlanabilir hale getirilmektedir.
Clark was in Tirana to represent one of the bidders in the privatisation tender for the Albanian Oil Refining and Marketing Company.
Clarkın ülkeye geliş nedeni, Arnavut Petrol Rafineri ve Pazarlama Şirketi için açılan özelleştirme ihalesindeki tekliflerden birini sunmaktı.
Procedures for the sale of two companies-- Albtelekom and Albania Refining and Marketing of Oil-- are expected to start in April.
İki kuruluşun, Albtelekom ve Arnavutluk Petrol Rafineri ve Pazarlama şirketinin satışıyla ilgili işlemlerin Nisan ayında başlaması bekleniyor.
Refining capacity bottlenecks indicate that there is a supply side problem,
Bir yandan rafineri kapasitelerindeki sıkıntılar tedarik kanadında,
Next there is the refining section, which takes crude oil
Arıtımevi( rafineri), ham petrolün işlenip,
Oil refining, woodworking, metalworking,
Petrol arıtımı, ahşap, metal
And each group takes turns, hunting, building, refining. Mr. Tyler,
Ve rafineri olmalı. ve gruplar,
For as long as critters have had a sweet tooth, Pucketts have been making and collecting recipes all over the world, refining them, giving them that special Puckett touch.
Küçük yaratıklar tatlıyı sevdiği sürece Puckettler bütün dünyada tarifler yaptı ve biriktirdi onları rafine etti ve özel Puckett yeteneği verdiler.
fish canning, oil refining, and shipbuilding.
petrol rafineri ve gemi yapımı üzerine yoğunlaşmıştır.
In return, Russia's Gazprom is to get a majority stake in Serbia's oil refining monopoly.
Bunun karşılığında, Rus firması Gazprom Sırbistanın petrol rafineri tekelinin çoğunluk hissesinin sahibi olacak.
services at 72.7 percent, followed by manufacturing and refining at 31.4 percent.
ardından yüzde 31,4 ile imalat ve rafine etme işleri oluşturmaktadır.
All over the world, Pucketts have been making and collecting recipes For as long as critters have had a sweet tooth, refining them, giving them that special Puckett touch.
Küçük yaratıklar tatlıyı sevdiği sürece… Puckettler bütün dünyada… tarifler yaptı ve biriktirdi… onları rafine etti ve özel Puckett yeteneği verdiler.
But after years of refining the physics and the math, he now thinks he may be the first to fully understand how a black hole is born.
Belki de şimdiki düşüncelerimizden yıllar sonra matematik ve fizikte ki gelişmeyle bir kara deliğin nasıI oluştuğunu anlayabiliriz.
Is still legal in this state. But refining natural gas products that have been fracked elsewhere.
Ama başka yerde hidrolik kırma yla elde edilen doğalgaz ürünlerini… rafine etmek bu eyalette hâlâ yasal.
Results: 74, Time: 0.0714

Top dictionary queries

English - Turkish