SKINNED in Turkish translation

[skind]
[skind]
derisi
leather
skin
dermal
hide
dermis
leatherette
tenli
skin
tan
0
from 1985
can
1
2
3
from 1984
from 1973
kanayan
bleeding
bloody
skinned
the bleeding
yüzülmüş
skinned
flayed
deriden
leather
skin
dermal
hide
dermis
leatherette
derisini
leather
skin
dermal
hide
dermis
leatherette
derili
leather
skin
dermal
hide
dermis
leatherette

Examples of using Skinned in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
A brown skinned child And then I saw… across that field.
Sonra o tarlanın ötesinde… esmer tenli… bir çocuk gördüm.
He was murdered. Skinned.
O öldürülmüştü. Derisi yüzülmüştü.
A brown skinned child across that field. And then I saw.
Sonra o tarlanın ötesinde… esmer tenli… bir çocuk gördüm.
find you skinned like a rabbit.
Uyandıklarında seni derisi yüzülmüş.
What about the animals, the skinned ones?
Peki ya hayvanlar… Derisi yüzülenler?
The skinned ones? What about the animals?
Peki ya hayvanlar… Derisi yüzülenler?
The skinned ones? What about the animals?
Ya o hayvanlar- derisi yüzülmüşler?
I showed you files of men killed in 1960… skinned alive like the current victims.
Sana 1960 yılında şimdiki kurbanlar gibi derisi yüzülerek öldürülmüş adamların dosyalarını göstermiştim.
Bodies chopped and minced and skinned and used as table decorations.
Doğranmış cesetler, derileri yüzülüp masa örtüsü olarak kullanılanlar.
Bodies were found skinned, crushed… just like up the road in Sturgess.
Derileri yüzülmüş, bütün kemikleri kırılmış cesetler bulunuyordu. Tıpkı Sturgesste olduğu gibi.
You're a little thick skinned aren't you?
Biraz kalın derilisin, değil mi?
Penguin wants your boss skinned.
Penguen patronunun derisinin yüzülmesini istiyor.
Skinned and eaten alive.
Deri yüzüp canlı yemek.
And skinned with knives. Connie says the horses were cut open.
Connie atların bıçakla kesilip derilerinin yüzüldüğünü söylüyor.
Connie says the horses were cut open and skinned with knives.
Connie atların bıçakla kesilip derilerinin yüzüldüğünü söylüyor.
Skinned that old nigga, but he was still alive when they hanged him.
Yaşlı zencinin derisini yüzmüşler ama onu astıklarında hâlâ hayattaymış.
You skinned your landlady alive and made a jacket out of her.
Sen ev sahibinin canlıyken derisini yüzdün ve ondan kendine bir ceket yaptın.
The guerrillas skinned them?
Gerillalar onların derisini mi yüzdü?
Ever skinned an apple, Mr. Kady?
Hiç elma soydunuz mu Bay Kady?
Do you also want to die from a skinned knuckle?
Ayrıca eklemlerin kabuklanmasından dolayı ölmek ister misin?
Results: 103, Time: 0.0782

Top dictionary queries

English - Turkish