STARTED CRYING in Turkish translation

['stɑːtid 'kraiiŋ]
['stɑːtid 'kraiiŋ]
aglamaya basladi
started crying
ağlamaya başladın
ağlamaya başlamıştı

Examples of using Started crying in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
When Tom started crying, I started crying, too.
Tom ağlamaya başladığında, ben de ağlamaya başladım..
I started crying.
Sen ağlamaya başlamıştın.
And we all started crying.
Hepimiz ağlamaya başladık.
No, you just started crying.
Hayır, sen ağlamaya başlamıştın.
both of us fell down and both of us started crying.
düştük ve birlikte ağlamaya başladık.
Some people started crying.
Bazı insanlar ağlamaya başladılar.
Okay, it wasn't funny when Spath started crying. It was beautiful.
Güzeldi. Tamam, Spath ın ağlamaya başladığı zaman komik değildi.
Ming was hurt, and he ran outside and started crying.
Mingin kalbi kırılınca dışarı koşup ağlamaya başlamış.
Izzy started crying, so Camille went
Izzy ağlamaya başladı, böylece Camille
I just started crying.
The swan started crying, you know?
Kuğu bağırmaya başladı, biliyorsun?
Did you say a bunch of statues started crying?
Az önce heykellerin ağlamaya başladığını mı söylediniz?
She started crying.
O ağlamaya başIıyor.
So I ran home and started crying.
Eve koşup ağlamaya başladım. Ve sürekli ağladım.
It would be embarrassing if we both started crying.
İkimizde ağlamaya başlarsak, utanç verici olur.
Till Nig started crying at night.
Başlayana kadar tabii… Nig geceleri ağlamaya.
So I started crying.
Ben de aglamaya basladim.
The women have started crying already.
Kadinlar ºimdiden aglamaya baºlamiºlar.
In the evening, Muhammad woke up and started crying.
Bu son cümleyle Buffy uyanır ve ağlamaya başlar.
I walked out the door and started crying.
Kapımdan çıktım ve gözyaşlarına boğuldum.
Results: 176, Time: 0.0407

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish