THE PARTITION in Turkish translation

[ðə pɑː'tiʃn]
[ðə pɑː'tiʃn]
bölünme
division
partition
split
divide
interruption
bölünmesinden
partition
division
bölünmesini
division
split
partition
divide
interruptions

Examples of using The partition in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The initial expansion within South Asia happened immediately after the partition of India in 1947, when the Pakistan Chapter was established in the hinterlands of Raiwind town near Lahore, Pakistan.
Güney Asyadaki ilk genişleme, 1947 yılında Hindistanın bölünmesinden hemen sonra Pakistan Bölümünün Lahor yakınlarındaki Raivind şehrinin hinterlandında kurulduğunda oldu.
Several years ago, I warned it is a question of time when the partition of Kosovo will come on the agenda.
Yıllar önce, Kosovanın bölünmesinin gündeme gelmesinin sadece zaman meselesi olduğu konusunda uyarmıştım.
The partition of Kosovo would in fact mean that Belgrade is agreeing to the secession of Kosovo Albanians," Petkovic said.
Petkoviç,'' Kosovanın bölünmesi aslında Belgradın Kosovalı Arnavutların ayrılmasını kabul ettiği anlamına gelir.'' dedi.
After the partition of the kingdom of Georgia in the 15th century, Kartli became a separate kingdom with its capital at Tbilisi.
Yüzyılda Gürcistan krallığının parçalanmasından sonra Kartli bölgesi başkenti Tiflis olan ayrı bir krallık haline gelmiştir.
Any effort to encourage the partition of Kosovo, or status talks, would be against the long-term interests of the citizens of Kosovo and Serbia.
Kosovanın bölünmesi veya statü müzakerelerini teşvik etme yönündeki her türlü çaba, Kosova ve Sırbistan vatandaşlarının uzun vadeli çıkarlarına karşı olacaktır.
Following the Partition of India in August 1947, Dhaka became the capital of East Bengal under the Dominion of Pakistan.
Deki Hindistanın bölünmesinin ardından, Dakka Doğu Pakistanın başkenti oldu.
Then I saw the partition doors open,
Ara kapıyı açık görünce,
The partition between the two parts of the container is then opened,
Kabın bölmeleri arasındaki musluk birden açılır
So Mr. Collins is asking us… to accept an oath of allegiance to a foreign king… and the partition… and the partition of the northern part of the country!
Demek Bay Collins bizden… yabancı bir krala bağlılık yemini etmemizi… ve ülkenin… ve ülkenin kuzey kısmının ayrılmasını kabul etmemizi istiyor!
can be expressed in terms of the partition function or its derivatives.
basınç gibi termodinamik değişkenler bölüşüm fonksiyonu cinsinden veya türevleri cinsinden ifade edilebilir.
Mr. Collins is asking us to accept an oath of allegiance to a foreign king and the partition.
Bay Collinsin bizden istediği şey, yabancı bir krala bağlılık yemini etmeyi ve bölünmeyi.
To accept an oath of allegiance to a foreign king and the partition-- So, Mr. Collins is asking us.
Bay Collinsin bizden istediği şey, yabancı bir krala bağlılık yemini etmeyi ve bölünmeyi.
And the partition of the northern part to a foreign king… So Mr. Collins is asking us… and the partition… to accept an oath of allegiance.
Bay Collinsin bizden istediği şey, yabancı bir krala bağlılık yemini etmeyi ve bölünmeyi.
In 387 AD, after the partition of Armenia between Byzantium
MS 387de, Ermenistanın Bizans ile Sasani İmparatorluğu arasında bölünmesinden sonra Artsah ve Utik,
Close the partitions, and seal off this block!
Bölmeleri kapatın ve bu bloğa girişi önleyin!
Decor, floorboards, light sources. We did the partitions.
Bölmeleri, dekoru, zemini, ışıkları biz yaptık.
The partitions between the rooms are of the flimsiest nature.
Odalar arasındaki bölümleri flimsiest doğa.
After the partitions of Poland, Będzin fell into Prussian control
Polonyanın bölünmesinden sonra Bedzin Rusyanın kontrolüne girdi
However, Samardzic said that he has never advocated the partitioning of Kosovo and that the president is falsely accusing him.
Ancak Samarciç, Kosovanın bölünmesini asla savunmadığını ve cumhurbaşkanının kendisini haksız yere suçladığını söyledi.
Countess Emilia Plater(Broel-Plater, Lithuanian: Emilija Pliaterytė; 13 November 1806- 23 December 1831) was a noblewoman and revolutionary from the lands of the partitioned Polish-Lithuanian Commonwealth.
Emilia Plater( Litvanca: Emilija Pliaterytė; 13 Kasım 1806- 23 Aralık 1831), parçalanmış Lehistan-Litvanya Birliği topraklarından bir asil ve devrimci.
Results: 44, Time: 0.1004

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish