Examples of using Time to finish in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Time to finish this.
Bu işi bitirme zamanı geldi.I need time to finish my puzzle.
Bulmacamı bitirmek için zamana ihtiyacım var.We do not have time to finish our report.
Raporumuzu bitirmek için zamanımız yok.I need time to finish my book, and then I will have some more money.
Kitabımı bitirmek için zamana ihtiyacım var. Sonrasında elime biraz para geçecek.You have time to finish a cigarette.
Sigaramı bitirene kadar vaktin var.Goddamn it, give me time to finish, laddie.
Lanet olsun, sözümü bitirmem için zaman ver, dostum.I just need time to finish my new paper.
Yeni makalemi bitirmek için zamana ihtiyacım var.Tom didn't have time to finish the story.
Tomun hikayeyi bitirmek için zamanı yoktu.We still have time to finish our coffee.
Kahvemizi bitirecek vaktimiz var.I will have the time to finish my sandwich.
Sandviçimi bitirecek vaktim bile var.The IV takes time to finish.
He will want time to finish his book.
Kitabını bitirmek için süre ister.I don't have time to finish my homework.
Ev ödevimi bitirmek için zamanım yok.We don't have very much time to finish this.
Bunu bitirmek için çok zamanımız yok.Tom had no time to finish the story.
Tomun hikayeyi bitirecek zamanı yoktu.Tom didn't have time to finish his report.
Tomun raporunu bitirmek için zamanı yoktu.Do we have time to finish our drinks?
İçkimizi bitirecek vaktimiz var mı?We don't have time to finish the exorcism.
Ayini bitirecek kadar zamanımız yok.We got to it before it had time to finish.
Bitirmek için zaman varken yapmalıydık.It was such a hard test that we did not have time to finish.
O bitirmek için zamanımızın olmadığı zor bir sınavdı.
