Examples of using Tomorrow in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
We called the electricity office andthey said they would come tomorrow.
Elektrik ofisini aradık ve yârın geleceğini söylediler.They showed them tomorrow and ripped it away.
Onlara yarınları gösterip sonra da ellerinden almışlar.By a hope of tomorrow That I look painstakingly Only for you.
Umut dolu yarınları yalnızca senin için bekliyorum.Today I'm Master Jianxing, and I will be Shaolin Temple's Abbot tomorrow.
Bugün Üstad Jianxingım, Yarınsa, Şaolin Baş Rahibi olacağım.I just want tomorrow to be better.
Tomorrow, it will be my dry-cleaner, Mr Li.
Yarınsa kuru temizlemecim Bay Lee.Tomorrow, the world!
Yarınsa, tüm Dünya!The only thing I can do is what I can do today to make tomorrow different.
Yapabileceğim tek şey, yarınların farklı olması için bugün çaba göstermektir.Tomorrow people?
Yarınların insanları mı?Tomorrow people.
Yarınların insanları.Tomorrow, the mountain will freeze you stiff.
Yarınsa dağda donacaksınız.And every tomorrow a vision of hope.
Ve yarınların hayalini umuda.Tomorrow you start building tomorrow.
Yarın, yarınları oluşturmaya başlayacaksın.Tomorrow it's rose.
Yarınsa gülün.Wouldn't tomorrow…?
Our tomorrow I ask, how much time is left?
Yarınımız… Soruyorum, ne kadar vaktimiz kaldı?Tomorrow you will be only a fat man.
Yarınsa sadece şişman bir adam olacaksın.And tomorrow we will circumcise you. Today you have your first beer.
Fight, for tomorrow belongs to you… You need strength in your legs to play hockey.
Yarınların için savaş… Hokey oynamak için bacaklarını kuvvetlendirmelisin.I just want tomorrow to be better.
Yarınların daha güzel olmasını istiyorum.
