Examples of using Yarın sabah in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Annemle yarın sabah yola koyuluruz.
Haber ekibi gözleme kahvaltısı yarın sabah 9 yerine 8de.
De yarın sabah.
Yarın sabah nasıl?
Onları aradım ve yarın sabah görüşmemiz olduğunu onayladım.
Belki yarın sabah… Hayır.
Mahkeme yarın sabah 9:00a ertelenmiştir.
Yarın sabah kalkacaklar ve kendilerini çok aptal hissedecekler.
Hepsini attım ve yarın sabah sıfırdan başlayacağız.
Yarın sabah, Julie Newport Grubunun yeni Genel Müdürü olacak.
Yarın sabah dağıtım yapacak 300 yeni eleman bulduk.
En geç yarın sabah dönerim.
Ama beş dakika sonra bana yarın sabah bir işim olduğunu hatırlat.
Hapiste tabii, tahliye evrakları yarın sabah yürürlüğe girene kadar!
Yarın sabah da evime gel.
Yarın sabah birini gönderirsin.
Yarın sabah göreceğim!
Yani yarın sabah.
Üzgünüm, yarın sabah gelin.
Yarın sabah gelmesini söyle.