Examples of using Sabah in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onların bu dünyaya geldiklerini izlediğim sabah, ettiğim dua bu değildi.
Bu sabah ki ihlali bulabildiniz mi?
İlk sabah idrarı onun çanağının içine yapılacak.
Izzynin, Sabah 6yı yazanın siz olduğunuz hakkında bir kanıt bulduğunu düşünüyoruz.
Plaj sabah ve akşam tekdüze oluyor sizce
Her sabah ve gece.
Bu sabah nasıl geçti?
Belki yarın sabah… Hayır.
Ertesi sabah böğürtlen toplamaya gittik.
Sabah için özür dilerim.
Sabah keşfedilen şey mi?
Sabah geldim ve senin küçük projeni gördüm.
Güzeldi, sabah geldiğimden beri burada tek başımaydım.
Böylece sabah duyuruları bitiyor.
Tezgahtar sabah gelmiş ve bunu görmüş.
Hangisi sabah güneşi, hangisi akşam güneşi bilirsin.
ICE sabah çalıştığı fabrikaya baskın yaptı.
Sonra beton kamyonunu bekler sabah erken gelip işi bitirmek için.
Tommy Dagget sabah ışığı gibi geldi.
Sabah mutfakta ki olay için özür dilerim.