Examples of using Tree line in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tig, tree line.
TİQ, ağaç hattı.We have got a tree line there that might take us where we want.
Bizi istediğimiz yere götürebilecek ağaç sınırı var.All right, everybody… Everybody get away from the tree line! Yeah.
Evet. Pekala, herkes ağaç sınırından uzaklaşsın.Something tripped the alarm. The tree line.
Bir şey alarmı harekete geçirdi. Ağaç hattında!You sure that's a wolf? Tree line.
Kurt olduğundan emin misin? Ağaç sınırında.Tree line, side of the house.
Evin yan tarafı. Ağaç hattı.All right, people, move away from the tree line!
Pekala millet, ağaç sınırından uzaklaşın!The tree line. Something tripped the alarm!
Bir şey alarmı harekete geçirdi. Ağaç hattında!Tree line. You sure that's a wolf?
Kurt olduğundan emin misin? Ağaç sınırında.We need cover between us and that tree line over.
Bu ağaç sınırıyla bizim aramıza siper gerekiyor.We're gonna make a way for that tree line, all right?
Şu ağaç sınırına ulaşacağız, tamam mı?Everyone see the tree line?
Herkes şu ağaç hattını görüyor mu?I want that tree line bombed.
Şu ağaç hattının bombalanmasını istiyorum.These stunted shrubs mark the tree line- the beginning of the boreal forest.
Bu bodur çalılar ağaç sınırını, yani Boreal ormanları olan.Protect the tree line!
Ağaç sınırını koruyun!I'm gonna check out that tree line.
O ağaç hattını kontrol edeceğim.They could have made the tree line.
Ağaç sınırına varmış olabilirler.About 200 metres up the footpath. Behind the tree line.
Keçiyolundan 200 metre kadar yukarıda… ağaç sınırının arkasında.I will run along the tree line.
Ben ağaç hattı boyunca çalışacaktır.There's a tree line not that far out.
Çok uzak olmayan bir ağaç sınırı var.
