Examples of using Bir dal in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Waffle! Ve o dal bir dal daha yapar. Waffle!
Ormandaki kırılan bir dal sesini bile duyabilirim?
Haydi ama, gitmeden bir dal çık en azından.
Bana bir dal daha versene.
Bir dal arabanın üzerine düştü.
Bu bir dal.
Elbisesini bir dal yırttı.
Onun elbisesini bir dal yırttı.
Yapışmış, bir dal gibi.
Bir dal sedir ağacı.
Geride bir dal kırılmış.
Bana bir dal getirebilirsin. Var.
Ben ona bir dal bulmadıkça.
Bana bir dal getir.
Bir dal kendini feda edince ağacın geri kalanı güçlenerek büyür.
Bir dal yapmış da olabilir.
Yemin ederim dışarıdan bir dal alsam… bundan daha düz hale getirebilirim.
Evet. Bana bir dal daha versene.
Evet. Bana bir dal daha versene.