TUCK in Turkish translation

• tuck
• tuckı
• içine sok
• içeri sok
• sıkıştırdıklarını
• üstünü
• tucka
• içine soksan

Examples of using Tuck in English and their translations into Turkish

Do-joon, tuck your shirt in.
Do-joon gömleğini pantolonun içine sok.

No, don't ask Tuck, please.
Hayır, Tucka sorma. Lütfen.

Let's better tuck in that tail by the back.
Arkandaki kuyruğu içine soksan iyi olur küçük ördek.

Just checking.-Tuck!-Yeah?
Sadece kontrol ediyordum. -Evet? -Tuck!

I'm here to protect Tuck, and that is it.
Tuckı korumak için geldim, hepsi bu.

Tuck in your shirt!
Gömleğini de içine sok.

A play date with Zola and Tuck.
Zola ve Tucka oyun oynamaları için bir gün ayarlasak.

Let's better tuck in that tail by the back.
O kuyruğunu içine soksan iyi edersin seni küçük ördek.

Yeah? Just checking.-Tuck!
Sadece kontrol ediyordum. -Evet? -Tuck!

It's a possibility. You heard John, and Will and Tuck.
Johnu, Willi ve Tuckı duydun.- Bu bir ihtimal.

Lex, please tuck in that shirt.
Lexi, gömleğini içine sok lütfen.

But you better tuck in that tail, little duck.
Arkandaki kuyruğu içine soksan iyi olur küçük ördek.

Don't forget to tell Tuck to bring Katie and Joe.
Tucka söyle Katieyle Joeyu da getirsin.

Just checking.-Tuck!-Yeah?
Evet? Sadece kontrol ediyordum. -Tuck!

No tea, thank you-- Oh, tuck in your shirt.
Hayır, teşekkürler-- Gömleğini içine sok.

But Friar Tuck over there, we don't owe him anything.
Oradaki Friar Tucka hiçbir şey borçlu değiliz.

Yeah? Just checking.-Tuck!
Sadece kontrol ediyordum. -Tuck! -Evet?

I represent Mrs. Tuck.
Bayan Tuckı temsil ediyorum.

Fix your tie and tuck in your shirt.
Kravatını düzelt ve gömleğinin içine sok.

We don't owe him anything. So do I, but Friar Tuck over there.
Oradaki Friar Tucka hiçbir şey borçlu değiliz.