WE CAN'T LEAVE HIM in Turkish translation

[wiː kɑːnt liːv him]
[wiː kɑːnt liːv him]
onu bırakamayız
bırakamayız
we can't leave
we're not leaving
we can't take
we can't quit
we can't let
don't leave
he will not leave
we can't release
not
we canna leave

Examples of using We can't leave him in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We cannot leave him. We shall pray for his soul.
Onu bırakamayız. Ruhu için dua etmeliyiz.
Are you mad? We cannot leave him.
Deli misin? Onu bırakamayız.
We can't leave him.
Biz onu bıramayız.
We can't leave him here.
Onu burada bırakamayız.
We can't leave him here.
Biz onu burada terk edemeyiz.
We can't leave him here.
Onu burada yalnız bırakamayız.
Dada! We can't leave him.
Baba! Onu bırakamayız.
We can't leave him to die.
Onu ölüme terk edemeyiz.
We can't leave him out there.
Onu orada dışarıda bırakamayız.
We can't leave him alone anymore.
Artık onu yalnız bırakamayız.
But we can't leave him alone.
Ama onu yalnız bırakamayız.
We can't leave him alone here.
Onu burada tek başına bırakamayız.
We can't leave him like that.
Onu böyle bırakamayız.
But we can't leave him alone.
Evet ama onu tek başına bırakamayız.
Talbot! We can't leave him.
Onu bırakamayız!- Talbot!
We can't leave him back there.
Onu orada yalnız bırakamayız.
We can't leave him like this.
Onu bu vaziyet bırakamayız.
We can't leave him like this.
Onu bu hâlde bırakamayız.
We can't leave him, Randy.
Onu böylece bırakamayız Randy.
We can't leave him like that.
Onu bu şekilde bırakamayız.
Results: 14644, Time: 0.0627

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish