WE HAVE PREPARED in Turkish translation

[wiː hæv pri'peəd]
[wiː hæv pri'peəd]
hazırladık
to prepare
to make
ready
to prep
drafting
setting up
preparation
to get
to concoct
hazırlarız
ready
set
up
prepare
instant
get
hazırlamışızdır
to prepare
to make
ready
to prep
drafting
setting up
preparation
to get
to concoct
hazırladığımız
to prepare
to make
ready
to prep
drafting
setting up
preparation
to get
to concoct
hazırlandık
ready
set
up
prepare
instant
get

Examples of using We have prepared in English and their translations into Turkish

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
And for their taking usury-though they had been forbidden from it-and for eating up the wealth of the people wrongfully. And We have prepared for the faithless among them a painful punishment.
Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık.
We shall give her her reward twice over, and We have prepared for her a rich provision.
mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.
Ah, for your pleasure tonight, we have prepared Wednesday, Thursday and Friday's Hillcrest dinner selections,
Ah, bu akşamki zevkiniz için, Çarşamba perşembe ve cuma Hillcrest akşam yemek seçeneklerini size hazırladık, pazartesi et dürümünü
does righteousness- We will give her her reward twice; and We have prepared for her a noble provision.
mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.
We will give to her reward doubly, and We have prepared for her an honorable sustenance.
mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.
We will give her a double reward; and We have prepared for her a generous provision.
mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.
made them missiles against the devils, for whom We have prepared a torment of most intense fire.
kıldık. Onlar için çılgınca yanan ateşin azabını hazırladık.
We have made these missiles for the Shaitans, and We have prepared for them the chastisement of burning.
şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve onlar için alevli ateş azabını hazırladık.
For taking usury, when they had been forbidden to do so. And because of their devouring people's wealth wrongfully. We have prepared a painful punishment for those of them who[continue to] deny the truth.
Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık.
We will give to her reward doubly, and We have prepared for her an honorable sustenance.
ona cennette kıymetli bir nasip hazırlarız.
missiles against the devils, and We have prepared for them a punishment of the Blaze.
çılgın ateş azabını hazırladık.
We will give her a double reward; and We have prepared for her a generous provision.
ona cennette kıymetli bir nasip hazırlarız.
For taking usury, when they had been forbidden to do so. And because of their devouring people's wealth wrongfully. We have prepared a painful punishment for those of them who[continue to] deny the truth.
Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız( yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkara sapanlara acı bir azap hazırladık.
works righteousness,- to her shall We grant her reward twice: and We have prepared for her a generous Sustenance.
mükafatını iki kez veririz ve onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.
We shall give her, her reward twice over, and We have prepared for her Rizqan Karima a noble provision Paradise.
mükâfatını iki misli verir ve ona cennette kıymetli bir nasip hazırlarız.
And[for] their taking of usury while they had been forbidden from it, and their consuming of the people's wealth unjustly. And we have prepared for the disbelievers among them a painful punishment.
Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık.
We shall give her, her reward twice over, and We have prepared for her Rizqan Karima a noble provision Paradise.
iyi işlerde bulunursa mükafatını iki kat veririz ve ona güzelim bir rızık da hazırlamışızdır.
We shall give her her reward twice over, and We have prepared for her a rich provision.
ona cennette kıymetli bir nasip hazırlarız.
And[for] their taking of usury while they had been forbidden from it, and their consuming of the people's wealth unjustly. And we have prepared for the disbelievers among them a painful punishment.
Menedildikleri halde faizi almalarından ve haksız( yollar) ile insanların mallarını yemelerinden dolayı içlerinden inkara sapanlara acı bir azap hazırladık.
her reward twice over, and We have prepared for her Rizqan Karima a noble provision Paradise.
ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.
Results: 303, Time: 0.0421

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish