WIND in Turkish translation

[wind]
[wind]
rüzgâr
wind
breeze
brings
windy
rüzgar
wind
breeze
brings
windy
rüzgarı
wind
breeze
brings
windy
rüzgarın
wind
breeze
brings
windy

Examples of using Wind in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
The sail filled with wind and they steered for the sea.
Yelkenlerin rüzgarla dolup, şişmesiyle… Nigitatsuya yelken açıp.
Black Wind, you have done your duty.
Kara Yel, sen görevini tamamladın.
I don't know. I don't speak Wind.
Rüzgârla konuşma huyum yok. Bilmiyorum.
I'm reading wind speeds of over 10,000 kilometers per hour.
Saatte 10.000 kmden hızlı rüzgarlar algılıyorum.
Speak through the earthquake, wind and fire.
Depremle, rüzgarla ve ateşle konuş.
Why are you going to Black Wind Fort?
Bu arada, neden Kara Yel Kalesine saldırmıştın?
I don't speak Wind.- I don't know.
Bilmiyorum. Rüzgârla konuşma huyum yok.
A characteristic dry strong wind is also common.
Genel karakter olarak çok güçlü rüzgarlar eser.
The moon was gold and her hair like wind♪.
Ay olmuştu sapsarı Saçlarıysa yel gibi.
For"we never split up. Wind talker code.
Biz hiç ayrılmadık için rüzgarla konuşanlar şifresi.
I don't know. I don't speak Wind.
Bilmiyorum. Rüzgârla konuşma huyum yok.
Wind Chill.
Soğuk rüzgarlar.
Come wind, come weather.
Havayla gelecek Rüzgarla gelecek.
The sergeant answered,"There's no mill but there is wind.
Çavuş da cevapladı, Değirmen yok ama yel var.
Once in the air, ash is transported by wind up to thousands of kilometers away.
Havaya çıktıktan sonra küller rüzgârla binlerce kilometre uzağa taşınır.
Severe wind warning is expected to be issued for Southern Kyuushuu and all of Shikoku by afternoon.
Güney Kyuushuuda ve Shihokuda… öğleden sonra itibariyle sert rüzgarlar bekleniyor.
dry wind.
kuru rüzgarla çatladı.
But who knows what it will be like by the time we're ready? Wind's picking up.
Hazır olduğumuzda havanın nasıl olacağını kim biliyor? Rüzgârla.
We have got proper weather now and really, really strong wind.
On numara bir hava ve güçlü rüzgarlar var şu anda.
In the hot, dry wind. The pines on the mountain creaked and cracked.
Dağdaki çam ağaçları sıcak, kuru rüzgarla çatladı.
Results: 9488, Time: 0.0942

Top dictionary queries

English - Turkish