WITH A STRANGER in Turkish translation

[wið ə 'streindʒər]
[wið ə 'streindʒər]
yabancı biriyle
stranger
foreigner
outsider
a strange man
foreign guy
he's foreign
tanımadığın biriyle

Examples of using With a stranger in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We did have three-way sex with a stranger.
Tanımadığımız biriyle seks yaptık.
And go live with a stranger.
Bunun için de tanımadığım biriyle yaşayacağım.
Sex with a stranger is the thrill of the unexpected.
Yabancıyla seks, beklenmeyen heyecandır.
She ran off with a stranger.
Bir yabancı ile kaçtı.
With a stranger? You can't?
Bir yabancıyla mı?
With a stranger?
Bir yabancıyla mı?
You went home with a stranger, and one from a very questionable family.
Ailesi bile şüpheli bir yabancıyla birlikte evine gittin.
He had to share the hotel room with a stranger.
Bir yabancı ile otel odasını paylaşmak zorunda kaldı.
You're in Barcelona with a stranger.
Sen Barselonada bir yabancıyla birliktesin.
I can't believe you care more about scoring with a stranger than hanging out with a friend.
Bir yabancıyla beraber olmayı arkadaşınla takılmaya tercih etmene inanmıyorum.
She started talking with a stranger.
O bir yabancı ile konuşmaya başladı.
In love with a stranger?
Bir yabancıya âşık olmak.
Butters, never get into a car with a stranger!
Butters, asla yabancıların arabasına binme!
You're out here, all alone, with a stranger.
Burada bir yabancıyla beraber tek başınasın.
You're in a pub having a schnapps with a stranger.
Bir barda bir yabancıyla birlikte schnapps içiyorsunuz. 1909 yılında Avusturyadasınız.
With a stranger it must be horrible.
Yabancılarla korkunç olmalı.
It must be horrible with a stranger.
Yabancılarla korkunç olmalı.
You can't… With a stranger?
Bir yabancıyla mı?
With a stranger in your place, on a half-disassembled ship.
Senin yerine tanımadığım bir yabancıyla, yarı monte edilmiş gemiyle savaşmam gerek.
You're sleeping with a stranger? What?
Yanında oturan adamla beraber miyidin? Ne?
Results: 282, Time: 0.0526

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish