Examples of using Çıkartıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu beni zıvanadan çıkartıyor.
Ama insanları çileden çıkartıyor.
değilim devlet seni çıkartıyor.
Çünkü kapı koluna deyince çok bariz bir tıklama sesi çıkartıyor.
Bileğindeki sargıyı neden çıkartıyor?
Umutsuzca bir hamleyle onun hayatını kurtarmak için, bıçağı göğsünden çıkartıyor.
Maya nilüferler tohumlarını kabuklarından çıkartıyor.
İnsanı evden çıkartıyor.
Eğlence başladı! Bizi yukarı çıkartıyor!
Bay Koufax oraya sadece arkadaşlarını çıkartıyor.
Tigre lazerle çıkartıyor dedi.
İçki vermeyi reddettik ancak bize zorluk çıkartıyor.
Hem güzel paravan oluyor hem de masrafını çıkartıyor.
Yeni, daha sıcak olan atmosfer okyanusları ısıtıyor ve oksijeni çıkartıyor.
Hangi iki harf'' F'' sesi çıkartıyor?
Önemli değil. Şu anda bilgisayar Morganda ve çok iyi iş çıkartıyor, yani.
Rasca osuruk sesi çıkartıyor.
Baban diğer tarafta, buldukları yeni tünelin haritasını çıkartıyor.
KGB işten mi çıkartıyor?
Billynin shortunu çıkartıyor.