Examples of using Öldürmen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Klausu öldürmen bütün kardeşlerinin yüreğine su serpecektir.
Çocuklarını öldürmen hakkında delice bir şeyler söylüyordu.
Profesörünün kocasını öldürmen de öyle.
Onu öldürmen umrumda bile olmaz.
Arangoyu öldürmen umurumda bile değil.
Johnny Ducksı öldürmen sorunlarımızın çözülmesini sağlamadı.
Annem, öldürmen gerektiğini söyledi.
Onu veya bir başkasını öldürmen her şeyi daha da kötüleştirir.
Beni öldürmen sorun değil.
Gabei öldürmen dışında senden ne istediklerini söylediler mi?
Diğerini öldürmen için de 100,000.
Dikkatli düşün, öldürmen gereken tek bir kişi var.
Yani erkek arkadaşını öldürmen onun suçu mu?
Cadei öldürmen sayesinde cehennem hiç olmadığı kadar iyi birinin eline geçti.
Bunun yanında karını öldürmen için de sebep veriyor.
Evdeki tüm çiçeklerimi öldürmen beni üzmüş olsa da.
Adamlarımı öldürmen hiç hoşuma gitmedi bu arada.
Onca insanı öldürmen… Hayır, öldürmemiz şart mıydı?
Beni şimdi öldürmen, özgür bırakmandan daha merhametli bir davranış olurdu.
Aslında onu öldürmen, terapin açısından daha yararlı olurdu.