Examples of using Öz annen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
isteyeceğim son şeydi ama öz annen bile konuşmamız gerektiğini düşünüyormuş.
Tristan, evlat, seninle işim bittiğinde, öz annen gelse bile seni tanıyamayacak.
Küçük bir çocukken bunu bilmek çok hoş, öz annen senden kurtulmak için sabırsızlanıyordu.
Öz annen bile seni tanıyamayacak. Tristan, sevgili oğlum, seninle işim bittiğinde.
Bu senin öz annen Fraidanın sana gönderdiği ama Evet. senin geri gönderdiğin mektup.
resmî kayıtlardaki annen Min Seo Yeon ve öz annen Shin Hwa Ran arasındaki hikâye.
Polisin, öz anneni tutuklamasına izin verir misin?
Ben Jaredin öz annesi değilim.
Öz annenle çıkmaktan daha beter şeyler vardır.
Yani, Jaredin öz annesi kim bilmiyorsunuz?
Öz annene ihanet mi ediyorsun?
Victorın öz annesi üç gün önce bir kız bebek dünyaya getirdi.
Öz anneni terk et bakalım.
Jasonın öz annesiyle konuşacağım.
Öz annenle bu şekilde konuşulmaz.
Öz annene?
Ağabeyinin öz annesi burada.
Sen öz annesini öldürmüş, Queensli bir saat tamircisisin. Saat tamircisi mi dedin?
Bunlar öz anne brunchı için uygun yemekler mi? Evet.
Öz annene kaç kez ihanet ettin?