Examples of using Üç şeyin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam, şu üç şeyden ikisi eğlenceli duruyor.
Üç şeyde.
Three things?Veya biz üç şeyler üretmek söyleyebiliriz sanırım.
Or I guess we could say we produce three things.Bununla ilgili üç şeyden bahsedeceğim bugün.
So I'm going to tell you three things about this today.Ya da üç şeyden üç adama kadar.
Or three things to Bu çocuklar üç şeyden anlarlar; Tekme, sopa ve falaka.
The boot, the bat and the bastinada. There's only three things these kids understand.Üç şeyden nefret ediyor… paradan, anlaşmalardan.
He hates three things.Üç şeyden birisini çoktan bulmuş. Hayır, yokmuş.
No, he didn't. He had already found one of the three things.Üç şeyden birisini çoktan bulmuş. Hayır, yokmuş.
He had already found one of the three things,- No.Üç şeyden nefret ederim Alex.
Three things I hate, Alex.Ve hediye olarak bu üç şeyden birini al.
And as a gift take one of these three things.Elbette, İngiltereye gelen Amerikalılar her zaman üç şeyden bahsederler.
Of course, the Americans that come to england always mention three things.O bir makine gibi O fışkıran üç şeydir.
He's like a machine that spews out three things.Artık öğrendin. Bunlar kadınların duymak istedikleri üç şeydir.
Only three things a woman needs to hear. Now you got it.İtalyan olmak demek üç şeyden ibarettir.
So, being Italian is about three things.Öyle yerlere gitmek yapmadığım üç şeyden biri.
Fancy restaurants are one of the three things I don't do.Ben, üç şeyim.
Three things that I am.Ve insanların bu noktada diyebileceği üç şeyden birisi de bu.
And that is one of the three things that people say in that spot.Eğer kimliği belli değilse, şu üç şeyden birini yapabilirsiniz.
If there is no identification, you can do one of three things.Her firar üç şey gerektirir.
ANY BREAK REQUIRES THREE THINGS.
