Examples of using Şeref in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
korumanin bir şeref olduğunu Müsadenizle bu gece Lordluğunuzu.
Söylemeliyim ki, şeref duyuyorum ve minnettarım.
O şeref olsun!
O şeref bize ait.
Şeref gördüm.
Kendinizi benim şeref konuklarım olarak kabul edin.
Şimdi Kahin sizlere şeref konukları gibi davranılmasını arzuluyor.
Ajan Gomez, bu şeref için yazı tura atalım mı?
Sizinle tanışmak şeref, Komutan.
Şeref için savaşıyorlardı, aileleri için, kültürleri için.
Yaptığın işin içinde şeref yok.
Müsadenizle bu gece Lordluğunuzu… korumanin bir şeref olduğunu söylemek isterim.
Şeref konuğumuz.
Burada olmanızdan şeref duyan benim.
Şeref, dikkat!
ama ona şeref getirdim.
Marquis! Bu ne şeref!
Umut gördüm. Şeref gördüm.
Tüm şeref ve gururla.
Benimkini göstermek şeref olur.