ŞIMDI ORADA in English translation

• there now
• is there now
• there right now
• now there's
• be there now
• right there

Examples of using Şimdi orada in Turkish and their translations into English

Şimdi orada, tatlım.
There, now, honey.

Şimdi orada, fidyeye değer bir kadın.
Now, there's a woman worth a ransom.

Ve şimdi orada.
And now there.

Şimdi orada bir çizgi ve sonrasında iki harf olmalı.
Now, there should be a dash Followed by two letters.

Şimdi orada yalnız dokuz kişi kaldı.
Now there are only 9 people left.

Şimdi orada yerleşikler. Keşişler.
Monks. Now there are residents.

Onlar şimdi orada, seni arıyorlar.
They're there now, and they're looking for you.

Şimdi orada tekrar yalan gidin.
Now there you go lying again.

Şimdi orada inanılmaz baskı
Now there is a tremendous pressure

O yüzden şimdi orada minicik, şirin, kel kalmış bir yer var.
And there's now the cutest little bald spot right there.

İki kız şimdi orada.
Two girls are there now.

Hadi onu görmüyoruz. Şimdi orada.
Let's make out we don't see her. Now, there.

Yoksa ben… Orada, şimdi orada.
I happen to be… There, there, now.

Onun için ışık yok şimdi orada.
No bright lights for her now, is there?

Şimdi orada olabilir.
He could be there right now.

Şimdi orada.
She is now.

Şimdi orada.
It is there now.

Evet, şimdi orada!
Yes, he's there now!

Şimdi orada.
He's just there.

Ama şimdi orada tanığı sorguluyor.
But he's up there right now cross-examining.